Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Erzurum'un 4 savcısının yetkisini kaldırmıştı. Çünkü, HSYK'ya göre, savcılar, üzerlerine vazife olmayan işlere bulaşmışlar, Erzincan Savcısı İlhan Cihaner hakkında soruşturma açıp, tutuklama talebinde bulunmuşlardı. Yeniden yetkilendirilen savcıların da aynı yolu takip etmesi, HSYK'yı çok güç duruma soktu.
İddianameyi okuduğunuzda, bırakınız, soruşturmada Erzurum savcılarının yetkili olmasını, yargılanmanın dahi Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması talep ediliyor. Bunu isteyenler, HSYK'nın yeni yetkilendirdiği savcılar. Haydi bakalım, HSYK, bu savcıların da yetkisini alsın, yenilerini yetkilendirsin!!! Taa ki, istediği olana kadar... Hatta, Kurul'a destek vermek amacıyla, Yargıtay ve Danıştay üyeleri açlık grevine gidebilir!!!

***
İddianamede, terör örgütü üyesi olmanın bir görev suçu sayılmayacağı uzun uzun izah ediliyor. Deniliyor ki: "Görev sırasında işlenmiş olması, görev suçu olduğunu göstermez. Kişinin görevinden doğan yetkilerini, terör örgütünün lehine ve amacı doğrultusunda kullanması, eylemi görev suçu haline getirmez. Bu suçun niteliği ve temadi eden yapısı, (bir başka ifadeyle mütemadi bir suç olması) suçun yakalanana kadar kesintisiz devam ettiğinin işaretidir; yani bir suçüstü hali söz konusudur."
HSYK'nın yeni yetkilendirdiği savcıların da imzaladığı ve mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede bu hususlara dikkat çekilerek, soruşturma yetkisinin Erzurum savcılarında, yargılama yetkisinin de Erzurum mahkemelerinde olduğu vurgulanıyor. Yetkileri kaldırılan savcılar, HSYK'ya, kendileri hakkında verilen kararın düzeltilmesi için başvurdular. Bakalım, Kurul, eski kararında ısrarlı mı davranacak? Osman Şanal ve arkadaşlarının hangi eylemleriyle yetkilerini aştıklarını kamuoyuna duyuracak mı?