Kutsal topraklara ziyaret, aynı zamanda İslâm tarihini hatırlama açısından da bir vesile oluyor. Çevreyi geziyor ve tanıyorsunuz. Medine'nin etrafı kayalık tepelerle çevrili. Bunlardan biri de, Uhud Dağı. Sevgili Peygamberimizin hicretinden sonra müşrikler Müslümanlara karşı kesintisiz savaş ilân ettiler. Müşriklerin ve Müslümanların ilk savaşı Bedir'de cereyan etti. Bedir, Medine'nin 160 kilometre uzağında olduğu için oraya gitmedik. Uhud savaşı ise, Hicret'in 3'üncü yılında gerçekleşti. Eğer bu savaşta Müslümanlar yenilseydi, büyük ihtimalle İslâmiyet ortadan kalkacaktı. Bedir'deki yenilginin intikamını almak için Mekke'den gelen müşrikler 3 bin kişi, buna karşı Müslümanlar 700 kişiydi. Savaş 3 merhalede gerçekleşti. Birinci merhalede, İslâmiyet'in düşmanı olanlar bozguna uğradı; kaçışmaya başladılar. Uhud Dağı'nın hemen yanındaki tepeye Hz. Muhammed 50 kişilik bir okçu birliği yerleştirmiş ve onlara şartlar ne olursa olsun yerlerini terk etmemelerini söylemişti. Ancak, müşriklerin kaçtığını gören okçulardan bazıları, yeni bir emir beklemeden mevzilerinden ayrıldılar. Bunun üzerine, müşrikler geri döndü ve savaşın ikinci safhası başladı. Müslümanlar iki ateş arasında kalarak çok zor anlar yaşadı. Peygamber Efendimiz yüzüne bir ok darbesi aldı; iki dişi kırıldı. "Öldürüldü" diye haberler yayıldı ve büyük bir panik çıktı. Hz. Hamza başta olmak üzere 70 şehit verildi. Üçüncü merhalede Müslümanlar toparlandı; sonuçta, müşrikler mağlup oldu ve Mekke'ye geri döndüler. Bu savaştan sonra inen ayette, inananlara, Allah'a itaat, Resulüne itaat, Allah'a ve Resulüne bağlı olan amirlere (Ulul-emre) itaat emredildi.
***
Uhud Dağı ve hemen yanında okçuların mevzilendiği tepe. Bu tepe, eskiden çok daha yüksekmiş. İnsanlar üzerine çıka çıka bir miktar aşınmış.