Kâbe,Hz. Adem'den beri kıble idi. Hz. İbrahim ve onun dinine tâbi olan Hanifler de, Kâbe'ye yönelerek ibadet ediyorlardı.
Hz. Muhammed'e, Miraç'ta, namazın farz kılınmasıyla birlikte, ilk kıble, Kudüs'teki Mescidi Aksa oldu. Hz. Muhammed, Kâbe'ye yönelerek ibadet etmeyi arzuluyordu. Özellikle Medine'de bir kısım Yahudilerin, "Muhammed ve ashabı, hem bizim dinimize inanmıyorlar, hem bizim kıblemize doğru ibadet ediyorlar" gibi alaycı sözler sarf etmeleri onu üzüyordu. Seleme Oğulları Mahallesi'nde bir Yahudi ailesinin evinde, öğle veya ikindi namazının üçüncü rekâtındayken, bir vahiy indi. "Kıblenin değişmesini talep ederek, yüzünü semaya çevirdiğini görüyoruz. Şimdi seni, razı olacağın kıbleye (Kâbe'ye) döndüreceğiz. Artık yüzünü hemen Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de ey inananlar, nerede olursanız olun yüzünüzü ona doğru çevirin." (Bakara 144)
Vahiy iner inmez Hz. Muhammed namazı bozmadan, cemaatle birlikte kalan 2 rekâtı Kâbe istikametine dönerek kıldı. Daha sonra bu hadisenin anısına yapılan mescide, Mescid- i Kıbleteyn (iki kıbleli mescit) denildi.