Geçtiğimiz hafta, Gelişim Platformu Derneği'nin İletişim Kulübü'ndeki bir toplantısına konuşmacı sıfatıyla katıldım. Bizdeki sivil toplum örgütleri giderek güçleniyor. Bu platform, bilişim, dış ticaret, finans, telekomünikasyon, iletişim, hukuk gibi mesleki uzmanlık dallarında görev yapan profesyonelleri (beyaz yakalıları) bünyesinde topluyor. Çeşitli seminerler tertip ediyorlar ya da sosyal faaliyetlerde bir araya geliyorlar. Bana verdikleri dergiden öğrendiğime göre, yaklaşık 10 yıl önce, Gelişim Platformu'nun kurucuları, üniversiteden henüz mezun olmuş, iş hayatına yeni atılan, kendini ispat etmeye çalışan gençlerdi. Gelişim Platformu, giderek gelişti; müdavimlerine, hayata farklı pencerelerden bakabilme şansı sundu. Onlara, toplumsal meselelerle ilgilenme, değişik meslek dallarındaki kişilerle ilişki kurma imkânını verdi.

***
Konuşmacı olarak katıldığım bir başka toplantıyı da, Eğitim-Bir-Sen organize etmişti. Eğitim çalışanlarını bünyesinde toplayan Eğitim-Bir-Sen, onların haklarını koruyor; 150 bin üyesiyle, eğitim işkolunda, Türkiye'nin en güçlü sendikası. Sendika, öğretmenlere, grev ve toplu sözleşme hakkı talep ediyor. Öte yandan, sosyal konularla da ilgilenip, çeşitli toplantılar organize ediyor. Eğitim-Bir- Sen'in Küçükçekmece Şubesi'nde konuştum. Fevkâlade dikkatli, Türkiye meseleleriyle ilgili bir gruba hitap ettim. Toplum böyle örgütlendikçe, güçlenecek ve menfaatlerini koruma bilincine varacaktır.