Darbe virüsü bir girdi mi, çıkmıyor.
Çetin Doğan, 27 Mayıs döneminde, "Genç Harbiyeliler" arasındaydı. Hani, 27 Mayıs öncesinde, okul komutanı Sıtkı Ulay Paşa'yla, Atatürk Bulvarı'nda toplu halde yürüyüp, Zafer Meydanı'ndaki Atatürk heykeline çelenk koyan "cesur ve kurtarıcı" Harbiyelilerden biriydi.
28 Şubat sürecinde, herkesi fişleyen Batı Çalışma Grubu'nun başkanıydı.
AK Parti iktidarının ilk yılında, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısında, Başbakan Abdullah Gül'e karşı ve ona "Sen" diye hitap ederek konuşma yapan da Çetin Doğan'dı. (Balbay'ın günlükleri) "Eğer niyet 28 Şubat'ın intikamını almaksa pişman olursun. Bunun hesabını sorarız" demişti.
Ağustos 2003'teki YAŞ toplantısında ise, Başbakan Tayyip Erdoğan'a "muhtıra" ayarında bir konuşma yaptığı basına sızmıştı. Çetin Doğan, şöyle konuşmuştu: "TSK'nın etkinliğini kaldırmayı, TSK'yı rencide etmeyi planlıyorsunuz. Türkiye'nin laik yapısının bozulmasına izin vermeyecek güçler birlikte hareket edecektir. Gerekirse, ordu-millet işbirliğiyle sonuç alınacaktır."
Ergenekon delilleri arasından çıkan bir belgede de, Çetin Doğan'ın, gizli bir toplantıda, Alevilerin memleketi ele geçirmesi için yapılması gerekenleri sıraladığı görülüyordu: "Gerçek laiklik, ancak Alevi toplumunda gerçekleşir. Biz Türkiye'de, İslâm dinini tamamen değiştirecek bir Türkiye Aleviliği yaratmak zorundayız."