Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), son gelişmeler yüzünden hedef tahtasına oturdu. Bu vesileyle Kurum'un yapısı da gündeme geldi. Star gazetesinde Mustafa Erdoğan, kapalı devre işleyen bu "aristokratik otorite" hakkında bilgi veriyor: "HSYK, hâkim bağımsızlığını güvence altına almak yerine, bütün bir sivil yargıyı devlet vesayeti altına almak için kurulmuştur... HSYK, iki anlamda demokratik bir kurum değildir. Birincisi, üyeleri, bütün meslek mensupları tarafından değil, sadece, bu camia içinde ayrıcalıklı bir zümre teşkil eden 'birinci sınıfa ayrılmış' yüksek hâkim ve savcılar tarafından seçilmektedir. İkincisi, -Batı demokrasilerinden farklı olarak- Adalet Bakanı dışında 'demokratik çoğunlukla' hiçbir alâkası yoktur. HSYK üyeleri, Yargıtay ve Danıştay tarafından seçilmektedir; ama zaten Yargıtay üyelerinin tamamını ve Danıştay üyelerinin ise 4'te 1'ini bu Kurul seçmektedir. Dahası, bütün bu üyeliklerde birinci sınıf hâkim ve savcı olmak şartı var. Kimin birinci sınıfa ayrılacağını karar veren de gene HSYK. Peki buna nasıl karar veriyorlar: Esas olarak, gizli sicillere ve Yargıtay ile Danıştay üyelerinin hâkimlere verdikleri notlara dayanarak. Tam bir kapalı devre."