Kısmi anayasa değişikliği muhalefete sunuluyor. Pakette, herkesin kolayca benimseyebileceği "Vatandaşlara, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanınması", "Ombudsmanlık sisteminin kurulması" ya da "Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu ile Yüksek Askeri Şûra kararlarının yargıya açılması" gibi hükümler mevcut. Buna mukabil, partilerin kapatılmasının zorlaştırılması veya Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesi konularında tartışma çıkabilir. AK Parti iktidarının, geçmiş dönemde yaşananları hatırlayarak, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması hususunda bir düzenleme getirmeyeceği anlaşılıyor. Zaten, getirse bile, konuyu, anayasanın değişmez hükümleri çerçevesinde değerlendiren Anayasa Mahkemesi'nin, böyle bir serbestiye geçit vermeyeceği ortadadır.
Bu arada, sorun sürüp gidecek. Sıkıntılara siyaset çözüm bulmadıkça, gerginlik, toplumun her kesimine yansıyacak. Nitekim TBMM'de toplanan Türkiye Öğrenci Meclisi'nde, "Üniversitelerde türban serbest olmalı" diyen Gümüşhane temsilcisine, İzmir temsilcisi, "Atatürk'ün kemiklerini sızlatmayalım" diye tepki gösterdi; salondakiler ikiye bölündü.
AK Parti, kendisini kapatma davasıyla karşı karşıya getiren bir düzenlemeyi, şimdilik rafa kaldırmakta haklı ama keşke CHP, seçimlerdeki "çarşaf açılımını" da hatırlayarak, inisiyatifi ele alsa ve pakete, başörtüsü tartışmasını sona erdirecek bir hüküm girsin, diye teklif verse.