Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde en çok konuşulan konulardan biri de, "Adalet Tanrıçası" idi. Bizim Tanrıça'nın gözlerinin bağlı olmaması dikkat çekmişti. Zira gözdeki örtü, "Kararlar, kişilerden bağımsız, objektif kriterlere göre alınır" mesajını vermeyi amaçlar. Bizimkinin ise, gözleri bağlı değildi. Bu Tanrıça'yı Anayasa Mahkemesi'ne daha fazla yakıştırdım. Çünkü birçok kararında, Yüksek Yargı, kişi ve olaylardan etkilenmeden, genel ilkelere göre tavır belirlemiyor; nokta atışıyla hedefe tam isabet ettiriyor. Bu yüzden de, gözler faltaşı gibi açık. Bilmem sıralamaya gerek var mı? Cumhurbaşkanı seçiminde toplantı yeter sayısı olarak 367'nin şart koşulması, AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı ilân edilmesi gibi kararlar, bence, "gözü açık" Adalet Tanrıçası'nın, önceden tesbit edilen hedefleri vurması şeklinde değerlendirilebilir.