Kıyamet, Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'e ait belgeler ortaya çıkınca koptu. Özbek'e gönderilen faaliyet raporunda şöyle deniliyordu: "Başkanımız, intihar timi de dahil, 26 kişilik çok özel timlerimizi, orada bizzat operasyon planlarını yaparak, 27.11.1998 Cuma günü bırakıp gelecektir." Amaç, 1998'de Kıbrıs'taki genel seçimler öncesinde, Derviş Eroğlu'nun iktidara gelmesini sağlamaktı. Eroğlu'na hitap edilerek başlayan bir başka raporda, "Özbek'in de devreye girmesiyle 3.11.1998'de, öncü 4 ekip derhal gönderildi" diye yazıyordu.
Rauf Denktaş, Eroğlu'nun karşısına, 1998 seçimlerinde oğlu Serdar Denktaş'ı çıkartmıştı. Ele geçen belgelerin birinde, baba Denktaş'ın, oğlu Serdar'ı desteklemesi nedeniyle, "Türkiye açısından riziko" oluşturduğu yazılıydı. 1998 seçimlerini kazanacak olan Derviş Eroğlu'nun, 2000 yılında Rauf Denktaş yerine cumhurbaşkanı seçilmesinin iyi olacağı değerlendiriliyordu.
Bir dinleme kaydında ise, Serdar Denktaş'ın ismi verilmeyen bir paşayla yaptığı konuşma yer alıyor. Paşa, Serdar'a, "Bunlar iğneden urgan, kuru tahtadan gemi inşa ederler" diyor, Serdar, "Demek vahim insanlar. Acaba dostluk kuramaz mıyız?" diye soruyordu. Paşa, şu ilginç cevabı veriyordu: "O insanlar bunu dünyada yutmaz. Bir ara gelin de yetkilerini anlatayım; siz de durumun dehşetini görün."
Anavatan Türkiye, Ergenekon'a bu kadar bulaşmışken, yavru vatan Kıbrıs'ın temiz kalması zaten beklenemezdi.
***
Derin güçler, Kıbrıs'ta, Derviş Eroğlu'nu destekledi. İddialar, seçim öncesi UBP'yi yıpratma kampanyası ise, Özbek'te ele geçen belgelere ne demeli?