ABD Başkanı Barack Obama'nın da bir "kamuoyu" var; söz verdiği çeşitli lobiler mevcut. Türk-Ermeni ilişkileri konusundaki değerlendirmesi, bu çerçevede yorumlanmalı. Obama, "soykırım" kelimesini ağzına almayarak, bizi memnun etti. Üstelik Türkiye ile Ermenistan arasındaki müzakerelere sekte vurulmaması, aksine yardımcı olunması gereğinin altını çizerken, Ermeni diasporasının 24 Nisan için beklentilerini de karşılamadı. Belli ki, Obama, o günkü konuşmasında, sadece "trajik ve korkunç" olaylardan söz edecek ama "soykırım" demeyecek.
Buna mukabil, Ermenistan'ın, Azerbaycan'a ait topraklardan çıkmasını isteyen BM Güvenlik Konseyi kararlarından, Karabağ'dan göçmek zorunda kalan Azeri sığınmacıların perişanlığından hiç bahsetmedi. Oysa Azerbaycan faktörü göz ardı edilerek, Türk-Ermeni dostluğu sağlanamaz. Türkiye, zaten uzun yıllar ayrı düştüğü Azerbaycan halkını, yeniden hayal kırıklığına uğratmak riskini göze almaz. Obama'nın konuşmasında, Azerbaycan unsuru ihmal edilmişti. Tek kanatlı barış güvercini uçabilir mi?
Aslında, onun, olayları, kendi ülkesinin perspektifinden, şahsi birikimlerinden, tecrübelerinden yararlanarak değerlendirmesini doğal karşılamamız gerekir. Zaten bu yüzden, "azınlık" kelimesinin Türkler kadar, Kürt kökenli TC vatandaşları arasında da nasıl bir memnuniyetsizlik yaratacağının farkına varamadı. Meclis'teki konuşmasında "Güçlü azınlık haklarının, tüm yurttaşlardan gelecek katkıların tamamından, toplumun tümünün yararlanmasını sağlayacağını" söylemişti. "Azınlık" sözüyle kimi kastettiğini belirtmemişti. Bir baktık, gençlerle konuşurken, etnik azınlık olarak Kürtleri de bu tarifin içine sokmuş: "Türkiye'deki Kürt azınlık, eşit fırsatlara sahip olarak bu toplumda özgürce ilerlerse, sorunun çözüleceğine inanıyorum. Etnik ve dini azınlıklar toplumun bir parçası olmalı" demiş.
Obama, "azınlık" yerine "ayrımcılık" deseydi, daha doğru bir kelime seçmiş olacaktı. Amerika'da, "Afrika kökenli azınlıktan" söz edilmesi ne kadar yadırgatıcıysa, "Kürt azınlık" sözü bizim için o kadar şaşırtıcı. Hatta "ayrımcılık" bile, Türkiye'deki durumu tam olarak yansıtmıyor. Bizdeki sorun, etnik ve kültürel kimliği tanımama, kimlik üzerinden yapılan siyaseti yasadışı sayma ya da asimilasyon çabalarından kaynaklanıyor. Ama Kürt kökenli vatandaşlarımıza eşit fırsat tanınmadığı, onların özgürce ilerlemelerine imkân verilmediği, doğru değil. Bir zamanlar zencilerin Amerika'da yaşadığı sorunlardan esinlendiği için, Obama'nın böyle konuştuğunu söyleyebiliriz. Ama sosyal konularda birebir benzerlik yoktur. Tekrar edelim: Bizim Kürtlerimiz azınlık değil. Ayrıca, Kürt oldukları için, eğitimde önlerinin kesilmesi, bazı okullara gidememeleri, belirli mevkilere gelmelerinin engellenmesi diye bir olay yok. Türkiye'de sorun, uzun yıllar Kürt kimliğinin ve varlığının reddedilmesinden kaynaklanıyor.