Askeri Savcılığın talimatıyla "karargâhevleri" ile ilişkili görülen şahıslara operasyon düzenlendi.
Karargâhevlerinin İşçi Partisi tarafından, genç subayları örgütlemek amacıyla kurulduğu belirtiliyor. Bu evlerin, Sarıkız, Ayışığı gibi darbe teşebbüsleriyle irtibatı var mıydı? Yoksa org. Şener Eruygur'un başını çektiği ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök katılmadığı için gerçekleştirilemeyen darbe hazırlığı, farklı bir yapılanma mıydı? Bence, aynı hedefe hizmet eden, birbirinden habersiz çok sayıda hücre söz konusu olabilir.
Karargâhevlerine ilişkin bilgiler, 3 yıl kadar önce MİT'in raporuyla Genelkurmay'a sunulmuştu. Rapor, Hava Kuvvetleri ve Harp Akademisi bünyesinde bir örgütlenmeden söz ediyordu. Ayrıca Doğu Perinçek'in gözaltına alındığı 23 Mart 2008'de, İşçi Partisi'ne düzenlenen baskında, bu MİT belgesi ele geçmişti. 10. dalgada yakalanan albay Cengiz Köylü'nün karargâhevleri oluşumunun tepe noktasında yer aldığı belirtiliyordu. Şimdi karargâhevleri halkası, yeni gözaltılarla genişliyor.
Ergenekon iddianamesinin temeli, darbeye zemin yaratmak üzere çeşitli tertipler yapıldığı ya da yapılacağı varsayımına dayanıyor. Ortaya çıkan çok sayıda bulgu, bu iddiayı giderek güçlendiriyor. Karargâhevleri, iddianamenin önemli ayaklarından birini teşkil edeceğe benziyor.
Türkiye'de bir ilk gerçekleşiyor. "Ne güzel Yunanistan darbecileri yargılıyor" diye hep özenirdik. Artık, bizim demokrasimizin de, standardı yükselmiş olacak ki, darbe teşebbüsleri "ahval-i adiyeden" sayılmıyor. Adaletin her an yakalarına yapışabileceğini bilmek, bundan sonra, asker-sivil herkesi daha dikkatli davranmaya itecektir.