Emekli Org. Hurşit Tolon tahliye edildi. Zaten, kaçma tehlikesi ve delil karartma ihtimali olmadıktan sonra, sanıkların tutuksuz olarak yargılanmaları doğal. Özellikle, belirli bir yaşa gelmiş kişilerin, mahkûm edilmeden cezaevinde uzun süre kalması sakıncalı. O bakımdan, Tolon'un tahliyesine karşı söyleyecek bir sözümüz yok ama tarz beni rahatsız etti.
Hurşit Tolon, 6 Temmuz 2008'de, 6. dalgada, Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklandı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz kabul edilmedi. 14 Ekim 2008'de, avukatların itirazını değerlendiren Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi de, tutukluluğun devamına karar verdi. Avukatlar, 3 Şubat 2009'da, gene Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müracaat ettiler. Bu defa, aynı mahkeme, (muhtemelen aynı hâkimler değil) tam tersine bir karar verdi. Üstelik sadece delil karartma ve kaçma şüphesi bulunmadığı şeklindeki bir gerekçenin ardına sığınmadan, nihai kararı etkileyecek bir yorumla Tolon Paşa'yı tahliye ettiler. Org. Hurşit Tolon'un serbest bırakılmasının sebebleri kararda şöyle açıklanıyor: "Evinde bulundurduğu belgelerin bir gizliliği yok; çünkü 2000 yılından itibaren, farklı tarihlerde belgeler çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanarak aleniyet kazandı; telefon konuşmaları da, örgütle bağını gösterecek nitelikte unsurlar içermiyor."
Tolon hakkındaki karara, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar itiraz edebilecek. Bu defa, Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi, kararı veren üyenin bulunmadığı bir oturumda savcıların itirazını değerlendirecek.
Gönül, bütün sanıkların tutuksuz yargılanmasını istiyor. Görüldüğü gibi, tutuklama kararı, tek bir savcının talebiyle gerçekleşmiyor. Sanıkların mahkemelere itiraz hakkı var; farklı hâkimler bu itirazları değerlendiriyor. "İktidar istediğini içeriye attırıyor" iddiası bu yüzden doğru değil. Öte yandan, aynı mahkemenin, birkaç ay arayla, birbirine zıt iki karar vermesi ise düşündürücü.