Empati yapalım ve karşımızdakini anlamaya çalışalım. Geçenlerde, yakın bir arkadaşımla konuşuyordum; bütün fikirleri tamamen bana zıttır. Meselâ Tayyip Erdoğan'ı hiç sevmez, AK Parti hükûmetinin, laik cumhuriyeti gizliden gizliye kemirdiğine inanır, başörtülü görmek istemez vs...
Bana, "korktuğunu" söylemesin mi! "Kapısı çalınıp kimin apar topar gözaltına alınacağı belli değil" sözlerini duyunca ve endişeli yüzüne bakınca şaşırıp kaldım.
Bilemiyorum medyanın gayretleriyle mi, ya da ani tutuklamaların etkisiyle mi, bir kesimde "Korku cumhuriyeti" sözü pek tutmuş. İktidarın, muhalif düşüncedekileri bu şekilde bertaraf etmeye çalıştığına ve savcıyı AK Parti'nin yönlendirdiğine samimiyetle inanıyorlar.
Davanın mutlaka bu siyasi atmosferden koparılması lâzım. Yalnız şunu unutmayalım ki, mahiyet itibariyle, Ergenekon davası zaten siyasi. AK Parti iktidarına karşı bir darbe teşebbüsü araştırılıyor. Ama konu, Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal arasında tartışılmaz ve gazeteciler de sürekli bu vesileyle birbirini suçlamazsa, belki yargılama daha sakin bir zeminde devam eder.