EURO 2008 yolunda gerçekleştirilen Bielefeld'deki Almanya kampında zihinlerde kalan en çarpıcı fotoğraf nedir? sorusunun cevabını versek tereddütsüz Fatih Terim'in 'Neşeli, dinamik ve kendi geçmişiyle çelişecek kadar hoşgörülü rahat tavırları' derim. Bir çoğumuz bu durumu 'Fatih hoca büyük bir takımla anlaştı, Milli takımı bırakıyor' yorumunun bir yansıması olduğunu düşünse de takıma verdiği pozitif enerjinin Milli Takım'a ne getirip götüreceğini iyi analiz etmemiz gerekiyor.
Üst düzey oyuncuların özellikle Milli Takım düzeyinde fazla baskıdan ve gerilimden hoşlanmadığı ve olumsuz örneklere yol açtığı görüldü. Terimizm'e dönüşen yaklaşımlarla Almanya kampındaki samimi ve rahat ortam Şenol Güneş'le Dünya 3.'lüğünün geldiği 2002'deki ortamı hatırlattı. Eski Terim'le Almanya'daki Terim arasındaki farklılığın takımımıza olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Kampta Servet ve Hamit'in iyileşmesinin, çok iyi geçen psikolojik ve fiziksel hazırlık kadar önemli olduğunu ilerleyen haftalarda görebiliriz. Özellikle orta sahada Hamit'in olmaması demek sistemin 4-3-3'ten 4-4-2'ye dönmesi demek.
EN BAŞARILI MEVLÜT
Terim, Türkiye, Portekiz maçına konsantre olmaya başlamışken, kadro dışında bıraktığı önemli yıldızlar üzerinde getirilecek eleştirilere 'Benim takımım ve tercihim. Burada olanlara saygı gösterin ve turnuvanın sonucunu bekleyin' noktasında şimdilik set çekti. Hakikaten Almanya kampında 23 kişi arasındaki uyum, arkadaşlık ve teknik kadroyla sinerjisi bu takımın Terim'in takımı hissini verdi. Bu turnuva, Almanya kampının en başarılı ve çıkış yakalayan ismi Mevlüt Erdinç'i 2008'de takımına kazandırırsa kendisiyle birlikte Türk futbolu 10 yıl forma vereceği bir golcüyü kazanacak.