Beşiktaş'ın popüler taraftar grubu ÇARŞI'nın lağvedildiğinin liderleri tarafından açıklanması dünyada az rastlanır bir örnek olsa da yapılan bu çıkışın perde arkasında iki neden var.
Birincisi; Beşiktaş'ta yönetimlerin son yıllardaki tribün endeksli politikaları ve amigolarla yakınlaşmaları ÇARŞI'nın gücüne güç kattı. Önce ÇARŞI'nın yanında olmasından mutlu olan Başkan Demirören Yönetimi, uğradığı zafiyetle birlikte grubu kontrol etmenin mümkün olmadığını gördü. Çarşı'nın güçlenmesi kıskançlıkları beraberinde getirdi. Yönetim kontrol için baskı şıkkına geçti.
İkincisi; Beşiktaş'ın kapalısı 'Beşiktaş Köyiçi'nin ruhunun yansımasıdır. Çarşı onun markalaşmış adıdır. Bu yolda en büyük emek ve onur 20 yılı aşkın grubun liderliğini yapan Alen Markaryan, Ayhan, Optik Mehmet, Cem gibi onlarca liderine aittir. Beşiktaş'ın kapalısı 'tertipçilik' gibidir. Alttan gelen genç gruplar her zaman yaşı ilerleyen lider takımının çekilmesini bekler.
Bu bazen sakin, bazen de patırtılı olabilir! Alen ve lider üst grubun üzerinde belirgin olarak 1 yıldır bir 'yeter-çekilin' baskısı vardı. Bu tribünden gelmiş ağır ağabeyler, alttan gelen bu baskıyı sakinleştirmeyi başarmıştır. Bir alt tertipten Ferdi'nin öldürülmesi ve yaydığı korku, değişimi geciktirse de, liderlik yakıştırılan Harun'un sabırlı bekleyişi bitmemiştir.
Alen ve arkadaşlarının 'Lağvettik' açıklaması 'Çarşı bizim, bizimle gider' hesabını göstermekle birlikte unuttukları bir gerçek ortadadır. Topluma mal olmuş bir hareketi bir açıklamayla lağvetmek mümkün değildir. Şahısların hakkı da değildir. Bu yüzden jenerasyonlar değişse de ÇARŞI lağvedilemez. ÇARŞI liderleriyle fazla diyaloğa girerek süreci tetikleyen Demirören Yönetimi'nin, bu fotoğrafı iyi okuyup sağlıklı bir başlangıç yapması kaçınılmazdır.