İzmir'de, son yıllarda sağlık alanında çok ciddi yatırımlara tanık oluyoruz.
Aslında şurası bir gerçek ki, hızla artan özel hastanelerin çabasıyla Türkiye, sağlık altyapısını çok ciddi geliştirdi. Bu durum 'sağlık turizmi' alanında da yükselen bir ivmeye neden oldu. Örneğin Türkiye'den yapılan anlaşmalar sayesinde, sağlık turizminin gelişen somut örneğini, Libya'dan gelen hastalarla görüyoruz. İzmir'in tüm özel hastaneleri, Libya'dan gelen hastaların tedavisiyle uğraşıyor. Sağlık turizmi, Libyalıları barındıran otellere de konaklama alanında zincirleme katkı getiriyor.
Bu durum, ayrıca kentin bütününe, başka alanlarda da yayılıyor.
DÜNYANIN HER YERİNDEN
Turizmde çok önemli yere sahip olan Türkiye, önümüzdeki günlerde yıldızını medikal turizmde de parlatacak gibi. Çünkü dünyada 100 milyar dolara ulaştığı öne sürülen bu pastadan alınacak pay, çok önem taşıyor. Günümüzde ise son verilere göre, çok sayıda ülkeden 110 bin civarında hasta, bu turizm hareketi sayesinde Türkiye'de tedavi oluyor.
Yabancı hasta listesinde, 'medikal turizmde' öne çıkanlar, Libya dışında; Almanya, Hollanda, Fransa gibi Avrupa ülkeleri. Türk Cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri, Irak, Yemen, Afganistan gibi ülkeler de ciddi örnekler arasında. Hatta sağlık hizmetlerinin pahalı, bekleme sürelerinin ise uzun olduğu İngiltere gibi ülkelerden de 'medikal turist' aldığımızı gösteren örnekler var.
Turist çeken noktalar arasında ise İstanbul dışında, İzmir ile birlikte, Gaziantep, Antalya, Kayseri gibi illerimiz de öne çıkıyor. İzmir, tüm bu iller arasında, iklim koşullarından tutun da farklı çok sayıda nedenle, 'sağlık turizmi' açısından önemli avantajlara sahip.
Bu farkındalığı taşıyan İzmir'de, sağlık alanında çok önemli özel yatırımlar yapıldı. EGELİ SABAH ekibi olarak bunlardan birini geçtiğimiz günlerde ziyaret ettik.
Geçtiğimiz aylarda dünyanın sayılı 'kulak burun boğaz hastanelerinden birini kuran EKOL KBB' övgüye değer örnek bir hastane olmuş.
Gördüğümüz manzara karşısında, gurur duyduk. Beş yıldızlı otel kalitesinde, nitelikli bir hastane ile karşılaştık. İzmir'de benzeri gurur duyulacak örnekler çok aslında. (Kent Hastanesi, Medical Park, Üniversal, Şifa, Gazi hastaneleri gibi.)
Bu ciddi sağlık yatırımları, EXPO 2020'ye 'herkes için sağlık' temasıyla aday olan İzmir için gelecekte, özellikle EXPO'yu kazandığı zaman, çok artı değer getirecek. Öncesinde ise bu yatırımlar bu genel vizyon ile örtüşen bir tablo sergileyecekler.
SOHBETTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
En azından EXPO sürecinde örnek olarak gösterilebilecekler. Ekol KBB Hastanesi'nin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Baz ile de sohbet ettik. KBB için 22 milyon liralık bir yatırım gerçekleştirmişler. Karşılaştıkları ilgi, onları yeni yatırımlar için de teşvik etmiş.
Şimdi hem göz alanında, hem de genel hastane olarak, rakamsal boyutu yüksek, ciddi yeni yatırım peşindeler. Haberimizde detayları okuyacaksınız. Başarılarıyla dikkat çekici bir noktada duran, yaptığı işi heyecanla ileriye götürme amacındaki EKOL Başkanı Dr. Mehmet Baz açık sözlü bir insan.
Baz, Türkiye'de sağlık sektörünün çok iyi desteklendiğini vurguluyor.
Dr. Mehmet Baz, dünyada hiçbir ülkede, özel hastaneciliğin Türkiye'deki gibi teşvik edilmediğini açık yüreklilikle vurguluyor. Baz, bunu vatandaş açısından da bir 'artı değer' olarak görüyor.
EKOL'ün Başkanı, "vatandaşın süründürüldüğü hastane kuyruklarındaki günleri unutmamalıyız" diyor. Kulak, burun, boğaz alanında Avrupa'nın en büyük hastanesini kuran Baz, bu anlayış ile en yüksek kalitede, nitelikli sağlık hizmetini vermek amacıyla, büyümeyi sürdüreceklerini vurguluyor.
Baz, sağlık turizminin İzmir açısından öneminin de farkında. Bu da doğru bir yaklaşım.
Çünkü geçtiğimiz yıl, Türkiye'ye tam 40 ülkeden hasta gelmiş. İzmir, EXPO 2020 süreciyle birlikte, bu alanı kendisine hedef olarak alırsa, büyük bir kazanç sağlar. Ama bu alanın yolunun açılması da, değerli Mehmet Baz ve benzeri yatırımcıların, bu farkındalığı taşımasına bağlı.