Dünya giderek şehirleşiyor. Artık şehirleşme oranının yüzde 55'lere ulaştığı vurgulanıyor. Ü
lkemizde ise bu oranın, dünya ortalamasının üzerinde olduğu, yüzde 80'lere yaklaştığı belirtiliyor. Ama şehirlerimiz, uzun yıllara dayalı geçmişin çarpık yükünü, sürekli sırtında taşıdığı için, ulaşımdan yeşil alanların kıtlığına, gecekondulardan depreme dayanıksız konutlara kadar, onlarca sorun ile boğuşuyor. Böyle bir tablo sergilenirken, önümüzdeki günlerde Türkiye, 'Kentsel Dönüşüm Kanunu' ile tanışacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın aylardır üzerinde çalıştığı kanun tasarısı, halkın katılımıyla ve tercihleriyle; yerel yönetimler, valilikler, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yaptırımlarıyla hayata geçecek. Bugünkü manşetimizde, İzmir örneği var. Muhabirimiz Mevlüt Dağdeviren'in önemli haberi, İzmir'de bu kanun yürürlüğe girdiğinde, neler olacağını, nasıl bir plan uygulanacağını aktarıyor. Uygulama başladığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, yerel yönetimlerin, valiliklerin, İzmir'in kanaat önderlerinin, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, ne ölçüde iş birliği yapacağı, hangi konularda nasıl bir duyarlılık içinde olup olamayacakları önem taşıyor. Ayrıca vatandaşın katılımcı bir noktada durması çok önemli. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar geçtiğimiz günlerde İzmir'i kentsel dönüşüm konusunda öncelikli iller arasında gördüğünü vurguladı. Bu vurgu, İzmir'in Kentsel Dönüşüm Kanunu'nun uygulamasında 'kilit' rol üstleneceğinin bir göstergesi. Sonuçta bu ay sonu Meclis'ten geçmesi beklenen kanun tasarısıyla birlikte, İzmir'in kentsel dönüşüm planı netleşecek. Bu plan, İzmir'in 7 ilçesinde 102 mahalleyi ve 300 bin konutu kapsıyor.
Planın detayları 4 bin 430 hektarlık bir alana yayılı. Proje çok yönlü ele alındığında, İzmir'de her açıdan çok ciddi bir kentsel yenilenme yaşanacağını görmek gerekli. Bugün manşetimize taşıdığımız haberimiz, eminim İzmirli'nin tümünün çok ilgisini çekecektir. Kentsel Dönüşüm Kanunu yürürlülüğe girdiğinde, planın zamanlaması netleştiğinde, İzmir için yeni süreç başlayacaktır. Eğer bu kentsel dönüşüm uygulamalarında; EXPO 2020 adaylık süreci ve Büyükşehir Belediyesi'nin, kentin 40 kilometrelik sahil şeridini ortak estetikle tasarlama hedefi doğru bütünleştirilebilirse, ortaya çok önemli bir 'hizmet koalisyonu' çıkar. İzmirliler de bu tabloyu içtenlikle alkışlar.