Başlık, değerli dostum, usta gazeteci sevgili Nur Batur'un yeni kitabının adı.
Batur, dün İzmir'deydi. Konak Belediyesi'nin düzenlediği bir toplantıya, yeni kitabıyla ilgili söyleşi vesilesiyle katıldı. Sevgili Nur Batur ile sohbet ederken, mesleğimizin heyecan veren kulvarlarında, sanki dünyayı yeniden dolaştım.
Gazetecilik mesleğinde, Türkiye'de özel başarıların altına imza atan, birincilikle bitirdiği üniversite hayatı sonrası, coşkuyla katıldığı muhabirlik serüveninde değerli ödüller alan, iç ve dış politika alanlarında uzmanlaşan, uzun yıllar farklı gazetelerin hem Atina hem Ankara temsilciliklerini yapan, röportajlarıyla dünya basınının gündemine giren sevgili Batur; imrenilecek, örnek alınacak nitelikte bir gazeteci.
Nur Batur'un yeni kitabını 'Tarihi Yazarken Yaşamak' diye adlandırması, hiç boşuna değil. Gazetecilikte 35 çok güzel, ama bir o kadar da fırtınalı, inişli çıkışlı yılı geride bırakan Nur Batur, bu kitabıyla tarihe ciddi, saygın bir not düşmüş. Nur, tarihi yazarken yaşamış.
LİDERLERLE RÖPORTAJ
Sevgili dostum Nur Batur, gazetecilikte onlarca renk arasında geçirdiği meslek hayatında, başarılı, evrensel düzeyde övgüye değer işler yaptı. Dünyanın en önemli devlet adamlarıyla, dünya basınının dikkatini çeken röportajlar yapmayı başardı. Nur Batur'un 'Liderlerle 35 Yıl' alt başlığı taşıyan bu kitabı, uluslararası bir caddeyi andırıyor.
Bu caddeden, geçmişten günümüze uzanan, kimi tarihe damga vurduktan sonra doğal ölüm ile sonsuzluğa uzanmış, kimi öldürülmüş ve devrilmiş karakterler geçiyor.
Erkeklerden Yaser Arafat, İzak Rabin, Şimon Peres, Mahmud Abbas, Celal Talabani, Mesut Barzani, Saddam Hüseyin, Tarık Aziz, Beşar Esad, Francesca Cossiga, James Jeffrey, Paavo Lipponen, Car Bildt, Rene Van Der Linden, Lech Walesa, Vaclac Klaus, Stjepan Mesic, Rasmussen, Kostos Simitis, Yorgos Papandreu, İsmail Cem, Teodoros Pangalos, Spilyos Spilyotopulos, Rauf Denktaş, Yorgos Vasiliu, Alvaro de Soto, Haydar Aliyev, Süleyman Demirel. Kadınlardan Benazir Butto, Suha Arafat (Dünyada ilk kez Nur Batur konuşmuştu), Angela Merkel, Dora Bakoyannis, Margarita Papandreu, Elisabeth Rehn, Şeyha Mozah.
ÖLÜMLE İLGİ ZOR SORU
Nur Batur'un röportajları arasında en hüzün verenlerden biri Benazir Butto ile olanı. Sevgili Nur, Benazir Butto ile ilk kez 1990'da buluşmuş; Navabşah adlı bir kentte.
Bu röportaj yayınlandıktan tam 18 yıl sonra, Benazir ile bu kez Dubai'de buluşmuşlar.
Karşısında yine Pakistan'ın adeta kaderi olan askeri yönetimlere meydan okuyan cesur bir insan. Tarih 8 Eylül 2007.
Objektife sevgiyle bakıp, gülümseyerek poz veren iki kadın. Biri gazeteci, diğeri politikacı.
Nur soruyor: "Öldürülmekten korkmuyor musun?" Benazir Butto yanıtlıyor: "Zamanı gelir doğarız, zamanı gelir ölürüz."
Butto kendisiyle yapılmış bu son röportajdan bir ay sonra, sekiz yıllık ağır sürgünün ardından, seçimlere katılmak üzere ülkesi Pakistan'a dönüyor. Ve bir ay daha geçiyor.
Tarih 27 Aralık 2007. Butto, bir suikastta önce kurşunlanıp, sonra bombalanarak öldürülüyor.
Yani hepimiz 'insanlık umudundan' bir tuğlayı burkularak yere düşürürken, işte 'ölümün zamanı' geliyor.
35 BAŞROL OYUNCUSU
Sevgili Nur'un, bazen hüzün veren, düşündüren, bazen umut dolu yeni kitabı; dünyanın değişim sürecini, daha iyi anlamamıza da yardımcı oluyor. Sanki senaryoyu Batur yazmış, 35 başrol oyuncusu da üstlendiği rolün hakkını vererek oynamış gibi. İnsan bu kitabı okuyunca, 'sultanlara kalmayan bu dünyanın' ve 'aklınıza gelebilecek tüm büyük koltukların' gelip geçiciliğini, derinden sarsılarak hissediyor. İnsana dokunan, insanın dokunduğu bir kitap bu.
Hayatta ve gazetecilik mesleğinde Nur Batur ve benzerlerinin kıymetini iyi bilmemiz lazım; sevgili dostumun gazeteciliğini, insanlığının tanıklığında, saygıyla selamlıyorum.
Not: Kitap, geçtiğimiz hafta Turkuvaz'dan yayınlandı
