Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

İzmir'den notlar 'Galat-ı meşhur'

İzmir'in EXPO farkındalığı, giderek etkin hale geliyor.
Bu sevindirici.
Çünkü İzmir'in EXPO 2020'yi kazanması, şehrin geleceği için bir kaldıraç rolü oynayacak. Aynı yaklaşım, Ege Bölgesi için de çok önem taşıyacak.
Evet, EXPO özünde bir Türkiye projesi; ama sürecin sonunda, esas artı değeri, öncelikle Ege ve İzmir sağlayacak.
Bunun kavranması, buna göre hareket edilmesi, bu noktada büyük bir koalisyon oluşması, Ege Bölgesi için önem taşıyor.
Yine de sanki ortada, o ünlü Osmanlıca deyimi andırır gibi; 'galat-ı meşhur' bir tablo var. Yani 'yanlış olduğu biline biline', bir noktadan sonra 'doğru kabul' edilen kavramlar gibi; somut bir 'algı karışıklığı.'

***
'Galat-ı meşhur'un kullanıldığı halleri yansıtan, eski bir deyim daha vardır.
İsterseniz onu da hatırlatalım: 'Galat-ı meşhur lugat-ı sahihten evladır (Herkesçe benimsenmiş dil yanlışı, kullanılmaz olmuş doğrudan, iyidir) diye.
(Galat-ı meşhur lugat-i fasihadan evladır ya da Galat-ı meşhur fasih-i mehcurdan evladır, diyenler de var.)
İzmir'in EXPO 2020 süreci konusunda da, bu deyimlerdeki duruma düşmemek gerekir.
Bu nedenle eksik algıların giderilmesinde yarar var.
Henüz yolun başındayken, eksiklikleri aşmak, her zaman çok daha kolay olur.
Gazetecilerin ve süreci iyi izleyen herkesin, bu konuda yapıcı eleştiriler taşıyan gözlemlerini, kamuoyu ile paylaşması da, EXPO sürecine duyulan sevindirici kamusal hassasiyetten kaynaklanıyor.
Bu 'algı karışıklığı' diye nitelediğimiz tabloya en somut örnek; EXPO Yönlendirme Kurulu'nda yapılan, BIE Genel Kurulu'nu izleyecek olan 'resmileşmiş kişi sayısının' kısıtlı olmasından dolayı; "İzmir'den Paris'teki EXPO sunumuna, kimlerin katılıp katılmaması gerektiği" tartışmasıdır.
Bu sanki tam bir 'galat-ı meşhur' durum gibi.
***
Önemli olan tek başına, BIE Genel Kurulu sırasında, İzmir'in yapacağı 20 dakikalık sunumu izlemek, orada bulunabilmek değil. Zaten o konumdayken kimsenin kimseye 'lobi' yapma imkanı yok.
Önemli olan, İzmir'in EXPO resepsiyonuna katılacak BIE üyesi oy kullanacak ülke delegelerini etkileyebilmek. Yani onlarla sıcak iletişim içinde, İzmir'i anlatmak, ilişkileri geliştirmek, kent üzerine konuşmak, sahici bir dostluk köprüsü kurabilmek. Bu nedenle de, yabancı dilini iyi, etkin kullanabilecek konumdaki İzmirli' sayısı, Paris'te ne kadar çok olursa, o kadar iyidir. Yani Paris'te 21-22 Kasım tarihlerinde yapılacak olan hem İzmir'in hem de Tayland'ın resepsiyonunda, 'iyi derecede dil bilen' 'İzmir'in propagandasını yapabilecek' ne çok kişi olursa, o kadar iyi.
Anlayacağınız İzmir'in Paris'teki EXPO sunum ve resepsiyonu öncesinde, hala 'kentten Paris'e kaç kişinin gidip gitmemesi üzerine' müzakere yapmak, biraz 'galat-ı meşhur' durum oluşturur. Çünkü zaten esas amaç, iyi derecede yabancı dil bilen, katkı sağlayabilecek çok sayıda insanın Paris'e gitmesi olmalıdır.
(Bu arada EXPO sunumunda gösterilecek Emrah Yücel'in hazırladığı İzmir'in 16 dakikalık filmi çok güzelmiş. Hazırlayanları ve hazırlatanları kutluyoruz.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA