Geçtiğimiz yaz aylarıydı. Avrupa'nın yeni yaygınlaştırma çabasında olduğu "Avrupa Yeşil Başkenti Ödülü" konusunda bir yazı yazmıştım. Özetle şunları aktarmıştım yazıda: Her sene düzenli "Avrupa Yeşil Başkenti Ödülü" verme fikri; 2006 yılında Estonya'nın başkenti Tallinn'de, aralarında Helsinki, Riga, Berlin, Varşova, Madrid, Prag, Viyena ve Glasgow'un da bulunduğu 15 Avrupa kentinin belediye başkanlarının katıldığı bir zirvede gündeme geldi. Bu kentler, o zirvede 'yeşil bakış açıları'nı ortak bir anayasada belgelediler ve bu zeminde 'çevre dostu kentsel yaşama' öncülük eden kentlere, ödül verilmesi kararlaştırıldı. Bu fikri, Avrupa Komisyonu da olumlu karşılayınca, ödül hayata geçti.
EXPO'YA OLUMLU ETKİ
İlk 'Avrupa Yeşil Başkenti Ödülü', 2010 yılında İsveç'ten Stockholm'a verildi. 2011 yılı için de bu ödüle Almanya'dan Hamburg layık görüldü. Yazımda EXPO 2020 hedefiyle birlikte, İzmir'in kendisini hazırlayarak, gerekli koşulları sağlayıp, önümüzdeki yıllarda bu ödüle başvurmasının, kenti geliştiren bir atak olacağını vurgulamıştım. İlk tepki, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Yard. Doç. Dr. Koray Velibeyoğlu'ndan geldi. Velibeyoğlu da, daha önce aynı konuda 'bilim insanı kimliğiyle', bilgimin ötesinde detaylı bir araştırma yapmış, İzmir'in bu konuda EXPO süreciyle birlikte öne çıkmasının, kente ciddi katkı getireceğine dikkat çekmişti. Dün değerli Koray Velibeyoğlu'ndan, yeni bir bilgilendirme notu daha ulaştı:
"Geçen ay İstanbul'da Yeşil Ekonomi Konferansı'nda, yeşil kentin sınırları üzerine bir konuşma yaptım. Aynı toplantıya, bu yıl Avrupa Yeşil Başkent Ödülü sahibi Hamburg'u temsilen bir bakanlık temsilcisi geldi. Hamburg'un başarısının arkasındaki öyküyü anlattı. Orada bir kez daha anladım ki, İzmir bu ödülü alır. Hamburg İzmir ile benzeşiyor. Her şeyden önce bir liman kenti. Avrupa'nın 3. büyük limanına sahip. Almanya'nın ikinci, Avrupa'nın 13. Büyük kenti. Metropol nüfusu 4.3 milyon; kent merkezi ise 1.8 milyon kişi. Ağır endüstri var ve artık bunu yavaş yavaş yeşil ve çevreci teknolojilerle değiştirmeye çalışıyorlar. Hafen City mesela, bir ekolojik merkezi bölge niteliğiyle, limanın bir bölümünün yenilenmesiyle oluşturulmuş. İçinde yeşil teknolojili önemli yapılar var. Siemens firmasının 'rüzgarenerjisi'ile ilgili ana merkez burada yer alıyor. Türkiye'den Bursa ve Trabzon, bu ödül için başvurmuş. Bunu Hamburg temsilcisinden öğrendim. Bu işin öncülüğünü yapmak İzmir'e yakışır. İzmir buna rahatlıkla hazırlanabilir. Bu ödüle adaylık süreci bile EXPO'yu çok olumlu etkiler."
Koray Bey'e tamamen katılıyorum. (Benzer görüşü yazmıştım.) Ama benim ya da bir başka meslektaşımın, bu fikre katılması somut durumu değiştirmiyor. Önemli olan bu konuya ilgi duyması gerekenlerin, incelemeleri ve gündemlerine almalarıdır. 'Avrupa Yeşil Başkenti Ödülü' henüz acemilik dönemi yaşayan, yeni bir soluğu yansıtan bir ödül. Bu nedenle, şu an bu ödüle talip olmanın koşullarını yaratmak için, ortam hem daha uygun hem de bu tablo EXPO sürecinde kenti teşvik eder. Unutmayın, bu ödül gelecekte çok daha değer kazanacak ve alınması her açıdan çok zorlaşacaktır. Ayrıca konuyla ilgilenecekler, mutlaka Koray Bey'i davet edip, en azından bilgi alsınlar, faydasını görürler.
YENİ BİR SOLUK