Hem yerelde, hem de ulusalda, gündemin kısırlığından uzaklaşarak; bugün sizlere, güzel, iyi bir insandan söz edeyim. Şadan Gökovalı, İzmir'in yetiştirdiği değerlerdendir.
Muğla doğumlu, güzel Egeli, İzmir'in özel insanı Prof. Dr. Şadan Gökovalı; Halikarnas Balıkçısı ile Azra Erhat'ın manevi oğullarıdır. Gökovalı, Balıkçı'nın ölümünden sonra, onun eserlerine sahip çıkan, manevi mirasını özenle yaşatan isimdir. Sevgili hocamız, bir bilim insanı olmasının ötesinde, edebiyatla çok yakından ilgili, insanı şaşırtacak kadar edebi derinliğe sahip; şiirin, romanın, güzelliklerin kıyısında yaşayan; kültürü sevgiyle kucaklaşmış biridir. Gökovalı ile karşılaştığınızda, yüreğinin cebinde her zaman okunacak birkaç dize, yeni bir şiir saklıdır. O, bir çocuk heyecanıyla okur size şiirleri... Gökovalı'nın şiir sevgisi, Türkiye'nin en uzun süreli kültür etkinliklerinin başında gelen Salihli Şiir İkindileri'ne, öncülük yapmaya yöneltmiştir O'nu.
* * *
Ama aynı insan, yine çok yönlüdür; keşfetmesi zaman alır.
Turizm alanında, Türkiye'de kültür turlarını başlatan, az sayıda isimdendir hocamız.
Gökovalı'nın hem kültür turlarını içeren, hem de farklı alanlarda yayınlanmış 20 kadar kitabı vardır. Hocamız, hiç bitmeyen enerjisi, yaratıcılığı, çalışkanlığı ile halen İzmir'de Yaşar Üniversitesi'nde, öğrencilerini geleceğe hazırlıyor.
Beni bu yazıyı yazmaya kışkırtan ise Şadan Gökovalı'nın Yaşar Üniversitesi Yayınları'ndan yayımlanan yeni kitabı oldu. Sevgili Gökovalı, oturmuş, hiç üşenmemiş;
'masal' tadında bir mitoloji kitabı kaleme almış; öğretim görevlisi Nil Sonuç'un da katkılarıyla.
Kitabının adını da,
'mitolojinin karşılığı' olarak nitelediği için,
'Söylence' koymuş.
* * *
Şadan Gökovalı'yı dinleyenler bilirler; çok iyi bir anlatıcıdır, aynı zamanda.
Yerleri, mekanları, tarihi, insanlarla birlikte; çarpıcı hikayeleriyle anlatır hep.
Doğal olarak, bu anlatım, herkesin ilgisini çeker, herkes için çok daha öğretici olur.
Kitabı
'Söylence'yi de, işte tam anlattığı gibi kaleme almış sevgili hocamız.
Zaten kitaba güzel bir önsöz yazan Prof. Dr. Recep Meriç de, sevgili hocamızın bu yönünü vurgulamış: Meriç;
"Her şeyden önce O, ünlü mitolog (mitoloji anlatan) Halikarnas Balıkçısı ile sayılı mitograf (mitoloji yazan) Azra Erhat'ın manevi evladıdır" diyor Gökovalı için. Meriç hoca, başta Bilgi Yayınevi'nin kurucusu Ahmet Küflü olmak üzere, bütün tanıyanlarının Gökovalı'ya
"Anlattığın gibi bir mitoloji kitabı yazsana" dediklerini hatırlatmış. İşte tam da anlattığı gibi, pırıldayan bir mitoloji kitabı yazmış Şadan Hoca.
* * *
Sevgili Şadan ağabeyimizin kitabının sayfalarını karıştırırken, kendimi hocasını tatlı tatlı dinleyen bir öğrencisi gibi hissettim. Yunanca'da
'mithos' yani
'söylenen ya da duyulan söz' ile
'logos' kelimelerinin evliliğinden oluşan 'mitoloji'nin karşılığı, Eski Yunan'da
'geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi' gibi, gizemli bir anlam içeriyordu. Sonrasında bu anlam karşılığı, daha çok
'efsaneye' dönüşmüş. Sevgili Gökovalı'nın kitabının sayfalarında, onun anlattığı gibi yazdığı hikayelerinin arasında dolanırken; mitolojinin
'geçmişte söylenenlerin tekrarına' dönüştüğü; üstü örtülü, esrarlı bir duyguya kapıldım. Sonra bir baktım ki Şadan Gökovalı karşımda, bütün sempatikliğiyle; yüreğinden, aklından; mavi derinliğinden fışkıran üreticiliklerinin kıyısında, anlattıkça anlatıyor...
Anlattıkça, anlatıyor... Kitapta...