Son yıllarda manevi doyumsuzluk içindeki bazı çevrelerin kamuoyunu aldatması ve kamuya egemen bazı güçleri de yanıltması sonucu, Türkiye'de haksız yere bir imam hatip liseleri düşmanlığı yaratıldı. Bu okulları herkesten çok iyi tanıyan bir kişi olarak yapılan haksızlığa karşı isyanımı, yıllarca hep içime gömdüm. Ancak yeterli olmayan sabrım, beni bu konudaki gerçekleri kamuoyu ile paylaşmaya ve halkımızı doğru bilgilendirmeye mecbur etti.
Bu okullarda kadrolu olarak tam dokuz yıl matematik/fizik öğretmenliği yaptım ve binlerce öğrenci yetiştirdim. Dinimi ve diyanetimi bu okullarda çalışırken öğrendim. Atatürk ilkelerine sımsıkı bağlı bir Cumhuriyet çocuğu olarak bu ilkelere aykırı açık ya da kapalı hiçbir düşünce ya da eylemi bir kere olsun bu okullarda görmedim. Tam 53 yıldan beri topluma ve çevresine daima iyi örnek olan öğrenci ve mezunlarından da yanlış yapan hiç olmadı.
Atatürk'ün doğumunun 100. yılında, İstanbul Kutlamaları Üst Kurul Genel Sekreteri olarak en çok bu okullardan destek aldım ve katılım gördüm. İstanbul Milli Eğitim Müdürü olarak da yaptığım denetimlerde, maksatlı söylentilerin aksine, hiç kimsenin "arka bahçesi" olmayan bu okullarda laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı öğretim yapılmadığını, milli günlerin ve bayramların coşku ile kutlandığını, Atatürk aleyhine olabilecek hiçbir söz ve davranışın asla görülmediğini, Türk toplumunun milli, insani ve ahlaki değerlerine göre öğrenci yetiştirildiğini, bir bir ve yerinde tespit ettim. Sürekli engellemelere rağmen Ümraniye ve Sultanbeyli imam hatip liselerini de öğretime ben açtım.
Bir devrim kanunu ile açılıp Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 32. maddesi ile ortaöğretim sisteminin içinde yer alan ve yüksek öğrenime de öğrenci hazırlayan imam hatip liselerinde meslek dersleri ile beraber genel liselerdeki dersler de aynen okutulmaktadır. Buna rağmen genel liselerle hakları eşit tutulmayan, ancak ders çeşitliliği ve sayısı ile genel liselere fark atan bu okulların üzerinde oynanan oyunlar artık sona erdirilmelidir. Herkes biliyor ki, bu okullara karşı olanlar "din düşmanı" olmadığı gibi, destek verenler de "laik Cumhuriyet düşmanı" olamazlar.
Naci AKAY (İstanbul Milli Eğitim Eski Müdürü)