Nisan yağmurları İzmir'e sanatın bereketini de taşıdı. İzmir Tiyatro Günleri ve TÜ- YAP Kitap Fuarı'nın ardından, İzmir Devlet Opera ve Balesi de ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek 15 Nisan 2004 Perşembe günü Giuseppe Verdi'nin "Falstaff" operasını İzmirli sanatseverlere sundu. Giuseppe Verdi, 88 yıllık bir ömrün son eseri olan üç perdelik lirik-komik türdeki "Falstaff" operasını, 1892 yılında Shakespeare'in "Windsor'un Şen Kadınları" adlı komedisinden esinlenerek yazıyor. Eserin librettosu ise "Otello" operasının librettosunu da yazan şair ve besteci Arrigo Boito'nun imzasını taşımakta... Ve bir önemli ayrıntı: Shakespeare, Verdi'ye kaynak olan komediyi, "IV. Henry" adlı eserinin her iki bölümünü de etkileyen, coşkulu bir gençlik hayatının önemli tiplerinden birini, sonradan ayrı bir komedi halinde işleyerek elde ediyor. Bu komedideki gülünç sahnelerin en dikkati çeken kişisi Sir John Falstaff, zamanın tiyatro meraklıları tarafından o kadar benimsenmiştir ki, Kraliçe Elizabeth'in isteğine uyan Shakespeare, bu tipi gereği gibi karakterize edebilmek için "IV. Henry" eserinden sonra "Windsor'un Şen Kadınları" yazmak zorunda kalıyor. Dünyada ilk kez 9 Şubat 1893'de Milano'da Scala Tiyatrosu'nda sahnelenen Falstaff'ta İngiltere'de Dördüncü Henry döneminde Windsor kentindeki, yaşlı bir kadın budalası anlatılmaktadır. Sir John Falstaff şişman, saçını başını eğlencede ağartmış, boğazına düşkün ve atak bir palavracı olduğu kadar, becerikli, hayattan zevk alan, yerine göre nazik ve şakacı bir insandır. Parasızlığını gidermek için uşaklarından hırsızlık yapmalarını istemişse de uşakları bunu başaramamıştır. Bir gün meyhanede demlenirken parasızlığını giderecek başka bir kaynağı bulabilmenin tasasına kapılır: Kentin iki güzel ve zengin kadını olan Alice Ford ve Mag Page'e aşk mektupları yazacaktır. Yazar da... Yaşlı çapkının amacı hem gönül eğlendirmek, hem de parasal sıkıntılarından kurtulmaktır. Uşakları Bardolpho ve Pistola ise efendilerinin bu ahlaksız isteklerine karşı durmakta; kendilerinden istenenin insanlık onuru ile bağdaşmadığını söylemektedirler. Falstaff'ın mektuplarını alan Alice ve Mag de yaşlı çapkına oyun oynamak üzere anlaşırlar. Yaşlı çapkına gerekli ders verilecektir. Cevat Memduh Altar, "Opera Tarihi" nde (Pan Yayıncılık) "Hayatında ve yaratışlarında alçakgönüllülükten hiçbir zaman uzaklaşmamış olan Verdi"nin bu son eserini şöyle değerlendiriyor: "Verdi, 'Falstaff'ta abartıdan alabildiğine kaçmış ve İtalyan halkına dönük sade ve kapalı bir içtenliği dile getirmekte eşsiz bir başarı elde etmiştir." "Falstaff"ın İzmir sahnelemesinde orkestrayı şef Ercan Yenal yönetti. Mehmet Ergüven'in rejisini yaptığı operanın dekorlarını Hakan Atak, kostümlerini Sevda Aksakoğlu hazırladı. Koro şefliğini Hans Joachim Gallus'un üstlendiği eserin ışık tasarımları Oktay Kanca'nın imzasını taşıyor. Solo rolleri ise Gökhan Koç, Cengiz Sayın, Ayşe Tek, Arses Yıldızca, Tamer Peker, Cüneyt Ünsal, Gökhan Varkan, Birgül Su Ariç, Aytül Büyüksaraç, Bülent Bezdüz, Levent Gündüz, Fırat Yalçınkaya, A. Aitaliana Afanasieva, Tanju Nebol, Özay Günay, Sevgi Yalçın, Oğuz Çimen, Ziya Elmacı, Tansel Akzeybek, Kaner Sümer, Murat Cem Orhan ve Erdem Türkbay üstlendiler. İzmir, dolayısıyla ülkemiz adına bir ilki gerçekleştiren İzmir Devlet Opera ve Balesi çalışanlarını bu anlamlı, anlamlı olduğu kadar da güzel çabalarından dolayı kutluyorum. Falstaff, sezon sonuna kadar 8 ve 11 Mayısta iki kez daha seyircisiyle buluşacak... İzmirli sanatseverlerin ilgilerini esirgemeyeceğini düşünüyorum.