Türkiye'nin "örtülü ya da örtüsüz, açık ya da gizli, sivil destekli ya da dış takviyeli" darbeler tarihi oldukça "eskidir ve derindir." Bu bağlamda "siyasi sicil" de oldukça kirlidir.
***
Tarihin "gizli kalmış bir başka sayfasını" aralamaya ne dersiniz?
Başbakan Turgut Özal hastalandı, Amerika'ya gitti.
"Dönecek mi dönmeyecek mi?.. Dönerse göreve devam edebilecek mi?" soruları ortalıkta uçuşuyordu.
"O süreçte" Başbakanlığa Kaya Erdem vekalet ediyordu.
***
"Kimler, neden, nerede, nasıl" bir senaryo yazdılarsa yazdılar.
Senaryo şuydu:
- Özal'a bir şey olursa yerine Kaya Erdem geçmesin.
***
Ve bir gün Başbakan Vekili Kaya Erdem'in önüne bir "kâğıt" konuldu:
- Efendim bazı iç ve dış gelişmeler karşısında, ülkenin yüksek çıkarları için, bugün bir açıklama yapmanız gerekiyor... Biz yazdık, getirdik... Lütfen imzalar mısınız?
"Yazılı metni" getirenler "etki ve yetki bakımından" devletin en saygın noktasında olan "yüksek" şahsiyetlerdi.
***
Bürokrasinin her kademesinde yıllarını geçirmiş, muhtıraları darbeleri görmüş, Kaya Erdem düşündü, taşındı...
"İstenen açıklamayı" yapmadı.
Eğer yapsaydı...
Sadece kendisi değil, Türkiye de "dünyaya rezil olacaktı."
Erdem "siyasetten temelli silinecekti."
***
Kaya Abi bir Bodrum akşamında "bu olayı" bize "ayrıntısıyla" anlatmıştı.
Bilmiyoruz bugün "konuşur mu?"
Konuşsa "gizli kalmış bir değişik darbe girişimini" herkes onun ağzından dinler.