Öğle saatlerinde CNN Türk "canlı yayında" sordu.
Akşam da "atv" ana haberde.
"Gün içinde" başka TV'lerden de aradılar.
Sordukları "Patalya toplantıları" idi.
BAŞLANGIÇ
Her şey "2002'den sonra" başladı.
AK Parti "tek başına" sandıktan çıkınca bazı eski milletvekilleri "ne olacak şimdi" sorusu etrafında buluştular.
"Çekirdek kadro", daha önce Meclis'te oluşturulan "Diyalog Grubu" idi.
Sonra kadroya "eski bürokratlar" da dahil oldular, "emekli paşalar" da, bazı "profesörler" de.
ARAYIŞ
Kimi dedi ki "yeni parti kurulsun."
Kimi dedi ki "AK Parti dışındaki partiler bir araya getirilsin."
Kimi dedi ki "parti başkanlarına gidilsin, niyetimiz söylensin."
YÜZDE 47'DEN SONRA
Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında "hareket" daha bir hızlandı.
Ama 22 Temmuz 2007'de AK Parti sandıktan "ikinci kez tek başına" ve de "yüzde 47 ile" çıkınca...
Patalya toplantılarına bir süre ara verildi.
Ardından "bu defa 100 kişinin üzerinde bir katılımla" yeniden başladı.
Toplantıda "Geniş Eşgüdüm Kurulu" kuruldu.
Ve "harekete" de bir isim bulundu:
"Cumhuriyetçi Seferberlik İçin Milli Egemenlik Hareketi."
HEDEF
Sonra "katılımcılara" birer yazı yollandı.
Yazıda hareketin "hedefleri" sıralandı.
Tam "6 hedef."
Yazının "giriş cümlesi" şuydu:
"Bazı siyasi parti ve sivil kuruluş temsilcileri ile değişik kesimlerden deneyim ve sorumluluk sahibi kişiler, Cumhuriyetimizin temel kurumları ve değerlerinin ağır iç ve dış tehditler altında olması nedeniyle bir araya gelmişlerdir."
STRATEJİ
"Hikâye uzun."
Biz hiçbir Patalya toplantısına gitmedik ama "bütün bunları" ayrıntılarıyla ve de isim isim yazdık. (Örneğin 29 Şubat 2008... Örneğin 12-13-14 Temmuz 2008)
"Hareketi yönlendirenler" şunu düşünüyorlardı:
1. Madem 22 Temmuz 2007 seçimlerinde sonuç alamadık, öyleyse 29 Mart 2009 seçimleri için bir şeyler yapalım.
2. 81 il ile 166 büyük ilçede, AK Parti karşısında bir oluşum sağlanmasına çalışalım.
3. Herkes tanıdıklarını etkilesin... Kamuoyu oluşsun.
AYRINTILAR
Patalya toplantıları için "gizli örgütlenme" lafları çıkınca...
Milli Egemenlik Hareketi "3 Temmuz 2008 bildirisini" yayınlamıştı.
"Gayrimeşru, anti-demokratik, gizli saklı faaliyetimiz yok" diye.
Bildiride (ikinci paragraf) Patalya katılımcıları ile ilgili "şu ayrıntı" da vardı:
"Çok sayıda siyaset ve devlet adamı ile gazeteci-yazar, asker-sivil, emekli bürokrat, akademisyen, diplomat ve işadamları ile çeşitli parti, dernek ve sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100'ü aşkın katılımcı..."
HABERAL'IN TELEFONU
Biz "bunları" yazınca...
İki gün arka arkaya Prof. Mehmet Haberal aramıştı:
* Gizli saklı hiçbir şeyin içinde değilim.
* Her şeyi şeffaf bir şekilde yazdığınız için teşekkür ederim.
Sonra da Prof. Haberal'ı hiç görmedik.
YAŞASIN DEMOKRASİ
Noktayı koyarken, bir şeyi vurgulayalım:
* Suçluluğu kanıtlanana kadar herkes masumdur.
* Bağımsız yargıya güveneceğiz.
* Ortada eğer bir şey varsa, ucu kime ve nereye kadar uzanıyorsa gidilmeli.
* Yaşasın demokrasi... Ve kimse demokrasi dışında bir yol aramasın.