Dün bekledik ki;
Siyasi partilerin "araştırma merkezleri" Genelkurmay Başkanı'nın "açılımı" ile ilgili olarak "çalışma grubu" oluştursunlar.
Partinin "bilim adamları kadrosu" Org. Başbuğ'un konuşmasını masaya yatırsın.
Ama Meclis'in içindeki, dışındaki partilerden "kaçının" araştırma merkezi var.
***
Başbuğ Paşa'nın konuşması "Türk siyasetinin pek çok konuda analiz eksikliği olduğunun" açık göstergesi.
Onun içindir ki...
Paşa'nın söyleminin;
1. Tartışılması, içinin doldurulması gerekiyor.
2. Bu konuda partilere görev düşüyor.
3. DTP'nin ev ödevi önem kazanıyor.
4. Stratejik araştırma yapan sivil toplum örgütleri işte bugünler için lazım.
5. Ve bilim, bilim, bilim... Üniversitelerin araştırma merkezleri çok önemli... Hem veri toplamada ve hem de politika üretiminde.
***
Tabii hemen akıllara "şu sorular" gelecek:
* Üniversitelerin "araştırma bütçeleri" ne durumda?
* Üniversiteler "araştırma merkezienstitüsü kurma konusunda" teşvik edildi mi?
* Hangi üniversitede "Kürt araştırmaları merkezi" var?
***
Komutan "kral çıplak" dedi.
Şimdi siyaset kurumundan Milli Güvenlik Kurulu'na, üniversitelerden stratejik araştırma enstitülerine kadar "kendini ilgili ve sorumlu hisseden herkese, her kesime" görev düşüyor.
***
Bir "Kırşehir deyimi" var:
"Deme ki şöyle böyle,
İki düşün bir söyle."
Artık "sloganlara, mazeret üretmelere" veda zamanı.
Ve "düşünme, siyaset üretme" zamanı.