İddialar ciddi.
Uğur Mumcu cinayeti gibi, Danıştay saldırısı gibi konular var.
Kaos ortamı yaratmak, darbeye zemin hazırlamak gibi konular var.
Ama böyle bir iddianamede "duydun mu, Tayyip bey Mehmet Ağar'a şu kadar para vermiş... Duydun mu, Deniz Baykal'ın evine para gönderilmiş" gibi dedikoduların ne işi var?
***
İddialar gerçekten ciddi.
Ve bir kısmı da "tanıklı belgeli."
Ordu malı silah "kışladan çıkarılıyor."
Ordunun "el bombaları" bir gecekonduda bulunuyor.
Ülkenin ve rejimin geleceği için bütün bu olayların "aydınlatılmasında", suçluların "en ağır şekilde cezalandırılmasında" yarar var.
Ancak...
Böyle bir iddianamede "İlhan Selçuk ile gazetenin genel yönetmeni arasındaki telefon konuşmasının" ne işi var?
***
Birtakım işlerin "devletin derinlikleri ile ilişkisi olduğuna" inanıyoruz.
Bunların "ortaya çıkarılmasını" istiyoruz.
Fakat...
"O ona telefonda şunu dedi" gibi konuların veya "şarkıcı, türkücü isimlerini alt alta yazmanın" kafa karıştırdığını düşünüyoruz.
Bu kafa karışıklığında...
1. Dava yıllarca uzayabilir.
2. Devletin derinliğindeki konular yine derinlikte, karanlıkta kalabilir.