İnsandır "unutur."
Hatta bazen "akşam ne yediğini bile" hatırlamaz.
Ama sözünü ettiğimiz insan "jandarmaysa..."
"Görev yeri" Trabzon'sa...
Üstelik "komutansa..."
Ne Hrant Dink cinayetini unutabilir ne de olayın "ayrıntılarını... İstihbarat raporlarını."

***

Coşkun İğci "jandarmaya" bilgi veriyor.
"Hrant Dink'in öldürüleceği" bilgisini.
Bu konuda "kahvede yapılan konuşmaları."
"Kimlerin neler söylediklerini."
"Albayımız" bütün bunları nasıl hatırlamaz?

***

Hrant Dink "19 Ocak'ta" öldürülüyor.
Jandarma "istihbarat görevlileri" hemen harekete geçiyorlar.
"Coşkun İğci ile görüşmek" için.
"Hangi tarihte" mi?
20-21-22 Ocak tarihlerinde.
"Albayımız" bunları hatırlamıyor mu?

***

"Jandarma istihbarat" biriyle görüşecekse, "çağırır konuşur."
Konuşma da "karakolda" olur.
Fakat...
"Müfettiş raporuna" göre:
- Görüşmenin Coşkun İğci'nin Jandarma Komutanlığı Hizmet Binası'na davet edilmesi yerine, araç içerisinde gerçekleşmesi dikkat çekici bulunmuştur.
"Albayımız" bunu da mı hatırlamıyor?

***

Jandarma tarafından düzenlenen "iki belge" var.
1. Haber Kayıt ve Bildirim Formu.
2. Görev Sonuç Raporu.
Bu iki belge "aynı konuda."
Ama iki belgedeki bilgiler "birbiri ile örtüşmüyor."
"Albayımız" hatırlamıyor mu?

***

"Müfettiş raporu" diyor ki:
1. Jandarma, cinayet öncesi, cinayete ilişkin ayrıntılı bilgi sahibi olmuş.
2. Ama bu bilgileri sanki cinayetten sonra edinmiş gibi davranmış.
"Bu husus" tutanaklara, raporlara, mahkeme dosyasına girmiş.
"Albayımız" hiç mi hatırlamıyor?

***

Komutan "mensubu olduğu önemli kuruma zarar vermeye" devam ediyor.