Fıkrayı bir zamanlar "merhum Mustafa Taşar dostumuzdan" dinlemiştik.
Şehirlinin biri "tozlu topraklı köy yolunda" yürüyormuş.
Karşıdan gelen ihtiyar köylüye sormuş:
- Amca, falanca köy ne kadar uzakta?.. Ne kadar zamanda gidebilirim?
Köylü yanıt vermemiş.
- Amca sağır mısın, sana bir şey sordum.
Köylü yine yanıt vermemiş.
Şehirli de söylene söylene yürümeye devam etmiş.
***
Şehirli biraz ilerleyince...
Köylü amca arkasından seslenmiş:
- Bey bey... Sen bu yürüyüşle o köye 2 saatte gidersin.
- Amca bunu daha önce neden söylemedin?
- Nasıl yürüdüğünü görmemiştim ki?
***
"Abdüllatif Şener ne yapar" diye soran sorana...
Ona "şans tanıyan" da var.
"Şansı sıfır" diyen de.
Ama konuşmak için zaman çok erken.
***
Siyasetin yolu "taşlı, tozlu topraklı."
Önümüzdeki günlerde "yol düzelecek mi, daha da mı bozulacak" belli değil.
Hele biraz bekleyelim.
Ve "Latif Abi'nin nasıl yürüdüğünü" görelim.