Demirel "sonbahardan" bahsedince, sorduk:
-Sonbaharda ne olacak?
-Halk sıkıntıları kimden bilecek? Türkiye'yi yönetenlerden... Ülkeyi yönetenler iyi ama, yaptıkları kötü mü diyecek halk... Bu anlaşılacak.
-Neden sonbahar?
-Şimdi yaz... Bereketli mevsim... Bağ, bahçe sebze meyve dolu... Halk sonbaharda hesap yapmaya başlar... Sen Türkiye'yi bir de sonbaharda gez.
***
Demirel uzun uzun konuşuyor:
*Büyük kentlerin en seçkin semtlerinde evler soyuluyor.
*Tavuğum güzel olsun da varsın yumurtlamasın dersen, yumurtasız kalırsın.
*Halk, derdim çok ama bunlar da çok iyiler, demez.
***
-Sayın Demirel siyasi toparlanma nasıl olacak?
-Halk bilinçlenmedikçe siyaset toparlanmaz... Dünyanın birçok yerinde siyasi dağınıklık oldu... Halk durumundan şikayetçiyse ve daha iyi yönetim ararsa siyaset düzelir.
***
-Siyasi toparlanma hangi adreste olur?
-Önceden tahmin etmek fevkalade güç... Ama Türkiye gibi 60 yıldır çok partiyi deneyen ve Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP gibi, fırtına benzeri iktidarlar çıkarmış bir ülkede, halk iyiyi kötüyü ayırır... Halkın, ağrıyan yerini göstermekte sıkıntı çekmesi düşünülemez.
***
-Yeni parti, yeni oluşum sözkonusu mu?
-Bugünden kestirilemez... Yaz, siyasetin uyku dönemi... Sonbahar gelsin.
-Siz sonbaharda ne yapacaksınız?
-Sonbahara daha kocaman bir ay var.
-Tayyip bey Çankaya'ya çıkacak mı?
-Ona da daha çok zaman var.
-Mesut Yılmaz'la konuştunuz mu?
-Geçmiş olsun diye aradım... Görüşmek istediğini söyledi... Ne zaman istersen haberim olsun dedim.
***
Demirel:
-Halk hem içinde bulunduğu durumdan şikayet edecek, hem baştakinden etmeyecek... O zaman içinde bulunduğu şartlar devam eder.