Yeni Adalet Yılı bugün "Başkanvekili" Mater Kaban'ın konuşmasıyla açılacak... Bugüne kadar hiç "böyle bir açılış" olmamıştı... Zira "Başkan" raporlu... "Yargıtay" ise gazete manşetlerinde.
"Bu durum" böyle devam edemez.
Adalet kurumu "kendi sorunlarını" mutlaka kendi içinde çözebilmeli.
Ve bunu "gecikmeden" yapmalı.
***
Adalet kurumunun "siyaset tarafından çözülmesi gereken sorunları" da çok.
Adalet hizmeti, dünyanın her yerinde "pahalıdır."
Ülkeler bu hizmet için bütçeden "önemli bir kaynak" ayırırlar.
Biz ise kaynağı öylesine kıstık ki... "Hakim açığı" deseniz, var. "Savcı açığı" deseniz, var. "Yardımcı personel açığı" deseniz, var.
Pek çok ilde ve ilçede adliye binaları "dökülüyor."
Adalet kurumu "bu ortamda" nasıl adalet dağıtacak?
***
1993'te Yargıtay "125. yılını" kutluyordu.
"Görkemli bir tören" düzenlenmişti.
"Yabancı konuklar" da gelmişti. Gelenlerden biri de Alman Yargıtay Başkanı'ydı.
Törende "Alman konuk" da konuştu.
"İki Almanya'nın birleşmesinden" bahsetti:
- Bu birleşme sonunda hukuki ve sosyal yapıda dalgalanmalar oldu... Hukuki ve cezai ihtilaflar doğdu... Yargının yükü arttı.
Ve "yükün ne kadar arttığına dair ayrıntı" verdi:
- Bugün Alman Yargıtayı üç bin dava dosyası altında ezilmektedir.
***
O tarihte Alman Yargıtay Başkanı'nın konuşmasına kahkahalarla gülmüştük.
Her hatırlayışta yine gülüyoruz. Alman hukukçu bugün hayatta mı, bilemiyoruz.
Ah bugün Ankara'da yapılacak Adli Yıl açılış törenine o da katılsaydı.
Ve Türk Yargıtayı'na yılda "600 bin dosya" geldiğini öğrenseydi.
Herhalde "saçını, başını yolardı."
***
Yargıtay bir "yüksek mahkemedir."
Dünyanın hiçbir ülkesinde Yargıtay'a yılda "600 bin dosya" gitmez.
Giderse "adalet de yara alır, Yargıtay da."
Verdiği kararlardan, "Yargıtay kurumunun kendisi bile kuşku duymaya başlar."
***
İşte "siyaset kurumuna" düşen bir başka görev:
"Adalet reformu." "Yüksek yargının yükünü azaltacak" bir reform.
"Adaleti hızlandıracak" bir reform.
***
Hazır söz adaletten açılmışken "yargı etiği" konusuna da gireceğiz.
Bu konuda "2003/43" sayılı "Birleşmiş Milletler Yargı Etiği İlkeleri" var.
İlkeler, Adalet Bakanlığı AB Genel Müdürlüğü tarafından 18 Kasım 2003'te Türkçe'ye tercüme edildi.
Ah keşke Yargıtay, bu ilkeleri bir "kitapçık" olarak bastırsaydı.
Ve bugün Adli Yıl açılış törenine gelenlere dağıtsaydı.
Madem bu yapılamadı, bari Adalet Bakanlığı yapsa ve tüm yurda dağıtsa.
Hakimlere, savcılara, avukatlara, üniversitelere... Herkese.
***
Birleşmiş Milletler'in "bütün dünyanın uyulmasını istediği" ilke çok.
Hangi birini yazalım?
Sadece "Değer-4. Dürüstlük" bölümünden, "4.1 sayılı" ilkeyi yazmakla yetinelim:
"Hakim, hakimden sadır olan tüm etkinliklerde yakışıksız ve yakışık almayan görüntüler içinde olmaktan kaçınmalıdır."
***
Yeni Adalet Yılı hayırlı olsun.