Geçen ay "Tarihi Karar" başlıklı bir yazı yazmıştık... Ve Alman "Federal İdare Mahkemesi'nin" Türkler lehine verdiği "48/2004 sayılı kararı" açıklamıştık. (17 Ağustos)
Almanya'da yayınlanan pek çok gazete (kaynak göstererek) bu yazımızdan "alıntı" yaptı. Bazı gazeteler "adımızı vererek" yazının tamamını yayınladılar.
Konunun böyle ilgi görmesine "sevindik."
Ama devletten hiç kimsenin "bu konuya sahip çıkmamasına" da üzüldük.

***
"Olay" özetle şu:
Almanya her yıl 10-12 bin Türk'ü "sudan sebeplerle" sınır dışı ediyor.
Ve bunu "Alman yasalarına dayandırarak" yapıyor.
Oysa "Avrupa hukuku" esas alınsa, yılda en çok 500 Türk sınır dışı edilebilir.
Merkezi Hamburg'da bulunan, bizim de üyesi olduğumuz ATA Enstitüsü bu uygulamayı "dava konusu" yaptı.
Ve mahkeme "bağlayıcı... İtirazı mümkün olmayan" bir karar verdi:
- Alman Yabancılar Yasası'nın 47. maddesi Türkler'e uygulanamaz.

***
Karar "geriye doğru" da işliyor. Ve "1980-2004 arasındaki tüm sınır dışı edilmeleri" kapsıyor.
Yani "yüz binlerce Türk'ü." Eş ve çocuklarıyla birlikte "milyonluk bir kitleyi."

***
Yazımız üzerine "arayan arayana." Sadece bizi değil, ATA Enstitüsü'nün direktörü Harun Gümrükçü'yü de arayanın haddi, hesabı yok.
Arayanlar "şunu" soruyorlar:
- Bu mahkeme kararına göre Almanya'ya geri dönme hakkımız doğdu... Şimdi ne yapacağız?.. Kime başvuracağız?

***
"Şuraya başvurun" diyor, bir "devlet kurumunu" adres gösteriyoruz.
Diyorlar ki "orası ilgilenmiyor." "Başka bir devlet kurumunu" işaret ediyoruz. Diyorlar ki "orası mahkeme kararından bile habersiz."

***
Almanya her yıl "80 İtalyan'ı sınır dışı ediyor."
İtalyan devleti her sınır dışı olayı için bir "dosya" tutuyor.
"Neden sınır dışı edilmiş?.. Hangi yasaya göre edilmiş?.. Sınır dışı edilme, Avrupa hukukuna uygun mu" diye araştırıyor. Ve sonra da "AB Komisyonu'na" başvuruyor:
- Alman devleti, Avrupa hukukunu çiğniyor.
Sonuç: Sınır dışı edilen İtalyanlar'ın çoğu "Almanya'ya geri dönüyorlar."

***
İtalya sınır dışı edilen 80 kişi için "bu organizasyonlara" girişiyor.
Biz her yıl sınır dışı edilen "10-12 bin Türk için" kılımızı kımıldatmıyoruz.

***
Sınır dışı edilmelerde Avrupa ülkelerinin "kendi yasaları" geçerli değil.
"AB hukuku" geçerli. "Türkiye-AET ortaklık sözleşmesine göre" Türkler için de "durum" aynı.
Zaten Alman Federal İdare Mahkemesi de "geçen ay verdiği kararda" bunu vurguluyor.

***
Federal İdare Mahkemesi kararı "diğer davalar için de" örnek karar.
Başka ülkelerdeki "sınır dışı edilmeleri önlemek için" de.
Yapılacak tek şey son 24 yıl içinde sınır dışı edilenlere "yol göstermek."
Ama kim gösterecek?

***
Almanya'dan Serhat Ilıcak aradı:
- Yazınızı biz (Tercüman) manşet yaptık... Avrupa'da bütün Türkler bu konuyla yakından ilgili... Türkiye'de bir milyon insan için yaşamsal önemde... Ne olur konuya sahip çıkmaya devam edin.
"Olur" dedik demesine de... "Bizden başkası" yok mu?