Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Başın sağolsun İzmir.

Milletvekilliği yaptığı yıllarda hiç "sayın milletvekili" olmamıştı... Belediye Başkanlığı süresince de yine hiç "sayın başkan" olmadı... O hep "Ahmet" olarak kaldı... Mütevazı, uzlaşmacı, hoşgörülü "Ahmet Piriştina."
Hayat doluydu.
Ama dünyanın kanunu bu, "bütün canlılar ölümü tadacak."
Piriştina "erken tattı." Rüyalarını tam gerçekleştiremeden.


Dün sabah Meclis'teydik. AKP ve CHP'nin grup toplantıları vardı.
CHP'liler, parti içinde yaşanan son tartışmalar nedeniyle "gergindi."
Suratlar "mahkeme duvarı" gibiydi.
Bazı CHP'liler birbirlerine "yiyeceklermiş gibi... Düşman gibi" bakıyorlardı.
CHP'liler grup toplantısına "bu havada" girdiler.
Sonra İzmir'den "acı haber" geldi.
Deniz Baykal "bu şartlar altında toplantı yapamayız" dedi.
Ve grup dağıldı.
Ama bu defa "yüzler değişmişti."
"Gerilim" gitmiş, "derin bir hüzün" gelmişti.

İstanbul milletvekili Bülent Tanla ile karşılaştık.
"İyi insandı" diye söze başladı:
- Kavga, gürültü, çekişme hepsi boşuna... Her şeyin başı sağlık.
Daha fazla konuşamadı.


Az önce birbirleriyle şakala- şan, karşılaştıkları CHP'lilere laf atan AKP'liler de birden "donuklaşmıştı."
CHP'lilere başsağlığı diliyor- lardı.
"Ani ölüm" iktidar ile ana muhalefet arasındaki soğukluğu bir anda kaldırıvermişti.


CHP İstanbul milletvekili Mehmet Sevigen'i gördük.
Ağlamaklıydı: - Ölüm ona hiç yakışmadı... Parti içi kavga, gürültü, kurultay, çekişme, hırs hepsi boşmuş.
İstanbul milletvekili Hasan Fehmi Güneş şoktaydı:
- Beklenmedik bir şey... Ama hep böyle geliyor değil mi?.. Beklenmedik bir anda... Aniden... Yazık oldu.
Hasan Fehmi bey "ne dersiniz" diye soran bir yüz ifadesiyle bize bakıyordu.
Ne denilebilir ki?


Grup salonundan Gaziantep milletvekili Abdülkadir Ateş çıktı.
"Ne iyi bir insandı" diye başladı:
- Düzgündü... Milletvekili iken de düzgündü, belediye başkanı iken de... Demek her şey boş... Kavga boş, gürültü boş.


Eskişehir milletvekili Cevdet Selvi bizi görünce durdu:
- Sapasağlamdı, değil mi?.. Siz İzmir'de konuştuğunuzda bir şikayeti var mıydı?
"Hayır" dedik. İzmir'de akşam yemek yemiş, sabah tekrar buluşmuş, dolaşmış, öğle yemeğini yine birlikte yemiştik.
Sapasağlamdı.
Cevdet Selvi: - Gençti, çalışkandı, seviliyordu... Yazık oldu.


Bize Fuar içindeki "İzmir Kent Müzesi"ni gezdirmişti.
"Açılışına bekliyorum"
demişti.
İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu da "aynı şeyleri" söylemişti:
- Ahmet bey çok emek verdi... Kent müzesi güzel oldu... Erkan bey (Mumcu) açılışa gelecek... Mutlaka bekliyoruz.
Piriştina'ya da, Vali beye de "söz" demiştik.
Sözümüzü tutup "gideceğiz."
Ama açılışta Ahmet Piriştina olamayacak.


O öldü diye açılış ertelenmemeli.
İzmir Kent Müzesi onun "rüyalarından" biriydi.
Bir an önce açılmalı.
Ve "vefalı İzmir" o müzeye "Piriştina'nın adını verme vefasını göstermeli."
Başın sağolsun İzmir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA