Ankara'ya 668 kilometre, İstanbul'a 1.126. "Binlerce yıllık" bir geçmişe sahip. Hititler döneminde "Maldiye" diye bilinirmiş. Sonra Malatya olmuş.
Tarihin bir bölümü "hala ayakta." Kentte nereye baksanız "yarısı yıkılmış bir tarihi eser."


Vilayet'in önünde büyük bir meydan var. Meydanda da İsmet İnönü'nün heykeli.
"Vefakar Malatyalılar" heykelin kaidesine "şu yazıyı" kazımışlar:
"Adın temiz, hatıran aziz kalacak." Gerçekten de "adı temiz kaldı." Hatırası ise her zaman "aziz."
"Yaşlılar" anlattılar. Malatya'dan bir heyet Cumhurbaşkanı İnönü'ye gitmiş. "Paşam Malatya'ya şunu yapsanız... Bunu yapsanız" demeye.
Heyette "ulu, orta konuşan" biri de varmış. Konuşma sırasında "Paşam, Malatya'ya pek bir şey yapmadınız" gibisinden bir söz etmiş.
İnönü "İşte orada dur" demiş: - Size öyle bir lise yaptım ki... O liseye öyle öğretmenler gönderdim ki... Yarın Malatya'nın ufku açılacak... Malatya, dünya kenti olacak... Okul sayesinde... Bilim sayesinde.
"Vizyon" işte buna denir. İnönü "bilimle... Eğitimle" hedef göstermiş. Sonra Malatya "bir cumhurbaşkanı" daha çıkardı:
Turgut Özal. O da "gittik, araştırdık, gördük" Malatya'yı dünyaya açmış. Göstergeler, milli gelir tabloları ne derse desin...
Malatya "küme atlamış."
Malatya "Malatyaspor gibi" Süper Lig'e çıkmış.
Malatya doğru yolda, doludizgin mesafe alıyor.