Brüksel'de, akşam yemeğindeydik... Ayhan Kayacan bir soru sordu: "Bir süredir, Avrupa'da her Türk çocuğu, karnında bir tuğla ile doğuyor... Bunu biliyor muydunuz?
Ayhan bey, Hürriyet'ten Tufan Türenç'in "Saint Benoit'ten okul arkadaşı."
1974'te Brüksel'e "Çalışma Ataşesi" olarak atanmış. İki yıl sonra "devletten kopmuş."
O tarihten beri "kendi işinin sahibi." "Bankacılık, sigortacılık, yeminli tercümanlık" yapıyor.
Eski milletvekili ve bakanlardan Ahmet Tahtakılıç'ın kızı Leyla hanımla evli.
Ayhan beyle eşi, Brüksel'de Tufan Türenç ve bizi akşam yemeğine davet etti.
"Türk mahallesine." Her yer "dönerci... Çorbacı... Pideci" doluydu. Bizim girdiğimiz ise bir "Yunan lokantasıydı."
Ama lokantanın sahibi bizi "hoşgeldiniz... Nasılsınız... İyi misiniz?.. Türkiye nasıl" diye karşıladı.
Türkçe'si mükemmeldi. "Nerede öğrendiniz" diye sorduk. "Yorgo" yanıt verdi:
- Ben İstanbul'un Feriköy'ündenim.
***
Schaerbeek, Brüksel'in "19 belediyesinden" biri. Özelliği burada "yoğun olarak" Türkler'in ya- şaması. Adım başı bir "Türk dükkanı."
Apartmanların çoğunda oturanlar yine Türkler. "Dikkatimizi çeken" dükkan tabelalarında "Emirdağ" bolluğuydu... Emirdağ Kebapçısı... Emirdağ Bakkaliyesi...
Burada "Afyon-Emirdağlı" o kadar çok ki... "Şu fıkra" artık klasikleşmiş. Bir Belçikalı, bizimkilere sormuş:
- Türkiye'nin başkenti Emirdağ mı?
***
Schaerbeek'teki Yunan lokantasında, Feriköylü Yorgo'nun hazırladığı Türk yemeklerini yedik.
Yorgo "Türkiye'de uçan kuştan haberdar." "Kıbrıs'taki gelişmeleri... Yerel seçimin sonuçlarını... Fenerbahçe'yi... CHP'deki tartışmaları" ezbere biliyor. Yine Yorgo anlattı:
- Türkler artık ev satın alıyor. Türkler, Belçikalı'ya kira vermek istemiyor.
***
Yorgo'nun bu sözleri üzerine, Ayhan Kayacan "burada bir söz vardır" dedi:
- Belçika'da her çocuk, karnında bir tuğla ile doğar.
Bu sözün açıklaması: "Her çocuk büyür, kendi evinin sahibi olur... Sonra çalışmaya devam eder... Bir ev daha alır... Belçikalı, ev sahibi olmayı sever."
O yüzden Belçika'da "her yer inşaat." İnşaatları yapanların bir bölümü de "Türk müteahhitler."
"Kat karşılığı konut yapan Karadenizli müteahhit" o kadar çok ki.
***
Ayhan Kayacan anlatmaya devam etti:
- Eskiden Türkler burada kazanıyor, parayı Türkiye'de değerlendiriyorlardı... Türkiye'de kışlık, yazlık ev alıyorlardı... Şimdi durum değişti.
-Nasıl değişti? - Avrupa'da para kazanan Türk, tasarrufunu Avrupa'da değerlendiriyor... Avrupa'da ev alıyor... İşyeri alıyor.
***
Öğrendik ki, Schaerbeek'teki mülklerin çoğu "Türkler'in tapulu malı."
Yani artık sadece Belçikalı çocuk değil "Türk çocuğu da karnında bir tuğla ile doğuyor." Büyüyor "ev alıyor."
Ayhan Kayacan:
- Sadece bu gördüğünüz Türk mahallesinde değil... Pekçok Türk, Brüksel'in çevresinde, bahçe içinde villa alıyor... Yarın sizi götüreyim de görün.
"Bir dahaki sefere" dedik ve vedalaştık. Bu sırada Yorgo, Tufan Türenç ile bizim boynumuza sarıldı:
- Türkiye'nin kıymetini bilin... İstanbul'un kıymetini bilin... Feriköy'ün kıymetini bilin.
Sanki, dokunsak ağlayacak gibiydi.