Gaziantep'te "aralıksız onbeş yıl" Belediye Başkanlığı yapan Celal Doğan'ın gönlünde bu defa İstanbul yatıyor... Ve Doğan "İstanbul seçmeninin yüzde 65'i ortada" diyor.
- Aday mısınız?
- Parti (CHP) karar verirse görevden kaçamam.
- İstanbul'u alabilir misiniz?
- Korkulacak yer değil... Hem, kolay yerde benim işim ne?
- AKP kimi aday gösterecek?
- Veysel Eroğlu'nu veya Cüneyd Zapsu'yu... Veysel bey daha ağır basıyor.
- Tanışır mısınız?
- Evet... Onunla yarışırım... İddialıyım.
***
Kocaeli Milletvekili (eski Kocaeli Belediye Başkanı) Mehmet Sefa Sirmen'den de "benzer sözler" dinledik: - İddialıyım... Milletvekilliğini bırakıp, İstanbul'da adaylığa varım... Yeter ki partim görev versin.
***
Dün Deniz Baykal'la konuştuk. "Biliyorum" dedi:
- İstanbul için Celal Doğan da, Sefa Sirmen de çok iddialı... Aynı iddiada olan bir arkadaşımız daha var: Trabzon Milletvekili'miz M.Akif Hamzaçebi. - Deniz bey... Kararınız?
- Daha erken... Anket yaptırıyorum... Araştırıyorum... İstanbul ve Ankara'da henüz adayımız netleşmiş değil... Sadece İzmir belli: Ahmet Piriştina.
***
Yerel seçimde "aday çok önemli." "Parti kadar... Hatta bazı yerlerde partiden de" önemli. Zira yerel seçimde, özellikle büyük kentlerde "seçmen, partisiyle nikahlı değil." Partisi "yanlış bir aday" gösterince, seçmen "başka partinin adayına" rahatça oy atabiliyor. Onun içindir ki... Partiler "bu seçimde" çok dikkatliler. Dün Deniz Baykal'da da "aynı özeni... Aynı hassasiyeti" gözledik.
***
Yurt genelinde yerel seçimin "mutlak galibi" AK Parti. Bu "şimdiden" belli. Merak edilen ise AKP'nin "makası ne kadar açacağı." Rakiplerine "ne kadar fark atacağı." Tabii bu bağlamda "rakiplerin söylemleri" de çok önem kazanıyor. Seçimden önce "yüksekten uçan" lider, seçimden sonra "mahcup olabilir." Deniz beyle sohbet ederken "işin bu yönünü" de deşmeye çalıştık. Ve gördük ki: "Baykal havalarda uçmuyor.
***
Deniz Baykal:
- Yerel seçimlerde iktidar partisi daima avantajlıdır... Hele, genel seçime uzunca bir süre varsa... Bu ilave avantaj demektir.
***
Baykal sözlerini "tabii, aday çok önemli" diye sürdürdü:
- Seçmen, adaya bakacak... Bunun için çok dikkatliyiz... Kayırma yok, kollama yok... En doğru adayı bulmaya çalışıyoruz... Ama söylediğim gibi bu seçim "sui jeneris" bir seçim... Türkçe'si, kendine özgü.
***
Deniz Baykal'a "malum konuyu" da açtık. "CHP etkili muhalefet yapamıyor" konusunu:
- Böyle eleştiriliyorsunuz.
- Bunlar boş laflar... Bu lafları çıkaranlar da, iktidara en çok destek veren çevreler... Etkili muhalefet yapmadığımız söylemi, iktidarın dolaylı yoldan kollanmasından başka bir şey değil... CHP olarak doğru bir politika izliyoruz... Ve haklılığımız ortaya çıkıyor... Zamanla daha da çıkacak.
***
"Siirt yollarında" Başbakan'la yerel seçimi konuşmuştuk. Dün de CHP Genel Başkanı ile konuştuk. Tabii "başka partiler de" var. Onların yönetimleriyle de konuşacağız. Ama gözlemimiz o ki: Türkiye yavaş yavaş "iki partili bir sisteme doğru" gidiyor. Tabii AK Parti'nin "merkeze doğru daha hızlı, daha net" yönelmesi, CHP'nin de "daha çok açılması ve daha geniş toplum kesimlerini kucaklaması" kaydıyla.