Anlatan: Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik.
Anlattığı yer: Van-Urartu Otel'in üst katındaki salon.
Dinleyenler: Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Van Valisi, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, Başsavcı, Defterdar, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Van'ın ileri gelenleri... Ve bizler. Ve işte "Milli Eğitim Bakanı'nın anlattığı fıkra."

***
Maliyeci bir gün uçurumdan yuvarlanmış. Can havliyle bir ağaca tutunmuş. Etraftan yetişmişler. İçlerinden biri, uçurumdan sarkıp, maliyeciye elini uzatmış:
- Maliyeci... Ver elini... Seni yukarı çekeceğim. Maliyeci bir türlü elini vermiyormuş.
- Maliyeci, ver elini, yoksa düşüp öleceksin. Maliyeci düşüp öleceğini bile bile elini vermemekte direniyormuş. Sonra bir başkası gelmiş. Maliyeciye elini uzatmış:
- Maliyeci, al elimi. Adamın "al elimi" demesiyle birlikte, Maliyeci anında adamın elini yakalamış. Ve yukarı çekilmiş, kurtarılmış. Doç. Dr. Hüseyin Çelik fıkrayı şöyle bağladı:
- Maliyeci hiç vermez... Hep alır, hep alır. Salonda bir anda kahkahalar patladı. Ve tabii alkışlar da. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da "hem gülüyor, hem de alkışı basıyordu." Hüseyin Çelik Van'da "ev sahibi idi." "Misafirine" bu şakayı yaptıktan sonra, sıra "pansumana" geldi: - Tabii Maliye kimseye vermiyor, hep topluyor ama... Sonra parayı bize veriyor... Milli Eğitim'e. Bu sırada, salondakilerden biri laf attı: - Doğru... Ama ilk söylediğiniz daha doğru... Şu uçurumdan yuvarlanan maliyeci meselesi.