Silkinip, uyanmak için bu maçı seçmişti Fenerbahçe takımı. Daum ve iki kaptan Alex ile Roberto Carlos'un telkinlerilyle geçti maç saatine kadar olan süre. Takımı ayağa kaldırmak için, mealinde "Adam gibi oynayın" mesajı olan, içini istediğiniz cümlelerle dolduracağınız psikolojik tedavi süreci yaşandı.
Fenerbahçeli oyunculara takım oldukları, her şeyi bırakın 'futbolcu' olduklarını hatırlatacak anahtar kelimeler kullanılıyordu. Kazanmanın, yeniden doğmanın olmazsa olmazı 'mücadele etmek'ti. İlk dakikadan sonuna kadar da bunu yapmak için sahadaydılar.
Fenerbahçe'nin ölçülemez performansına karşılık, Twente kendi şablonlarını yine makine gibi sahaya koyuyordu. Araya, dikine toplarla etkili oyuncularını sokuyorlardı ceza alanına.
Bir şut direğin içine çarpıp, gol çizgisini paralel geçip, avuta kadar gidiyordu. İkinci yarıda ise boş kaleye tamamlanan vuruşu, bu kez Roberto Carlos engelliyordu çizgi üstünde.
Böyle bir şans rüzgarının şişirmesi gereken yelkenlerin komutanlığına yine Alex geçti. Milim milim yaklaşıyordu gole doğru. Lugano'nun kafasına kondurduğu korner atışıyla da hayat öpücüğünü takım paylaşımına sundu.
UFO DİYORUZ BİZ!
Bu dirilikteki oyun, kendi sahasında olmasına rağmen Twente'yi beklemeye itti. Fakat Fenerbahçe'yi kendi ceza alanlarına sokmuyorlardı. Birinci neden elbette Güiza'ydı. Fenerbahçe'nin UWO'su (Unexpected Walking Object Tanımlanamayan yürüyen cisim; uçanına da UFO diyoruz) rakibin en etkili defansı olma istikrarını sürdürdü. Takımı rahatlatacak top tutma becerisini bırakın, yine beceriksizlikleri ile şaşırtmadı bizleri.
Onu oynatan Christoph Daum'a da artık bir sözüm yok. Çünkü bu karar 'teknik' olamaz. Eğer öyleyse Daum Fenerbahçe'nin teknik direktörü olamaz.
Lugano, Bilica ve Cristian'ın bu büyük mücadelenin bayraktarı olduklarını belirterek, beklenenin altında kalmalarına rağmen diğer oyuncuların da en azından kaybetmemek adına 'alın terlerini' esirgemeden oynadıklarına dikkat çekmeli.
Fenerbahçe üstüne serpilen 'ölü toprağını' öyle veya böyle attı. Bu sonuca ve birlikteliğe ihtiyaçları vardı. Avrupa Ligi'nde gruptan çıkma garantisi, böyle bir kazanç karşısında 'amorti' sayılır.