OKURUMUZ Melih Gülen, "mükerrer" olarak gördüğü bir habere dikkat çekmiş.
İlk haber, 4 Eylül tarihli.
Vekilin Kızını Eski Eşi Sokakta Kurşunladı başlığı altında, eski milletekili Ahmet Bilyeli'nin kızı Belma Bilyeli ile, evlilik hazırlığı yaptığı Levent Dakka'nın, Bilyeli'nin eski eşi tarafından öldürülmesi anlatılmaktaydı.
17 Ekim tarihli SABAH'ta orta sayfadaki, Belma ve Nişanlısını Eski Kocası Öldürdü başlıklı haberde de aynı cinayetlerden söz edilmekteydi.
Melih Gülen'in haklı olarak kafası karışmış. Nasıl olur da aynı olay 6 hafta aradan sonra sanki yeni olmuş gibi haber yapılır?
Haberler hem gazetede hem de internet sitesinde çıktı.
Aslında "mükerrer" gibi görünen neşriyatın açıklaması çok basit.
Pervin Metin, Kadının Canı Yok başlıklı dizide, kıskançlık yüzünden öldürülen kadınlarla ilgili haberleri derlemişti.
Dizi, her seferinde, başlığı ile Metin'in ismini ve resmini içeren bir vinyet altında verildi.
Pervin Metin, öyküleri gündeme taşırken basit bir teknikle öykü/haber girişlerinde bunların ne zaman olduğunu belirtmiş.
Ya, mesela, "16 Şubat 2007" gibi, ya da cümle içlerine tarihleri yedirerek.
Ama bunda tutarlı davranmamış.
Bazı haber/öykülerde hiç tarih yok.
Dolayısıyla okur, cinayet tarihini bilmek isteyince bulamıyor.
Pervin Metin özgün metinleri her bir olay tarih içerecek şekilde yazıp verdiğini ama sayfadan atıldığını söylüyor.
Ama anlıyorum ki, sayfaları hazırlayanlara bu unsurun önemi konusunda yeterince kuvvetli uyarıda bulunulmamış.
Gelelim internet sitesine.
Burada durum daha vahim.
Çünkü 14-18 Ekim arasında süren bu dizinin bir dizi olduğuna dair hiçbir ibare SABAH internet sitesinde yer almadı. Onun yerine, siteye giren Melih Gülen gibi okurlar, bu haber/öyküleri "yaşam" veya "gündem" gibi üst bölümler içinde sanki bunlar yeni olmuş gibi okuyorlar. Kafalar karışıyor.
Daha vahimi, SABAH web sitesinde "diziler" şeklinde bir bölümün olmaması.
Eğer olsaydı, bu dizi de oraya yerleşecek ve vinyetiyle, bilgisiyle beraber, derli toplu olarak ait olduğu yerde anlaşılır şekilde duracaktı.