DEPREM raporu, radar izni, zemin etüdü gibi kavramların ayrıntısına girmek gibi bir niyetim yok.
Çünkü bu köşe, eksik haberciliğin eksiklerinin sonradan giderildiği, önce yapılması gereken işlerin sonradan yapılma, "haber tamiratı" yeri değil.
Bu köşede şikâyet konusu her haber, SABAH'ın sadık ve dikkatli, titiz okurlarının gözüyle okunuyor; etik açıdan kantara vuruluyor.
Dikkat edildiği gibi, gökdelen haberlerinde devasa bir eksiklik var:
150 milyon dolarlık mali çapı olan bir projede iddia ve suçlamalara bolca yer verilmiş, ama bunların "adresi" olan kuruluşa/şirkete en ufak bir söz hakkı tanınmamış.
Temel mesele bu.
İşte bu nedenle "yeri burası değil" diye yazdım.
HEMA "biz aranmadık" derken, muhabir Erhan Öztürk ilk haberden bir gün önce (29 Eylül'de) aradığını söylüyor.
Bilemem. Ben okur temsilcisi olarak böyle bir haberde "suçlanana söz hakkı" var mı, ona bakarım.
Haber uzunca bir çalışmanın ürünü; belli.
Öyleyse, muhabirin, habere taşıdığı veri ve iddialar, ayrıca bu köşeye yaptığı açıklamada ortaya attığı sorularla ilgili olarak günler öncesinden, belki birkaç kez HEMA'yı araması, sorması, o cevaplara da yer vermesi gerekirdi.
Ayrıca, şayet aradıysa ve yanıt gelmediyse haberlerin çıktığı günlerde bu bilgiyi de mutlaka metne eklemesi şarttı.
Belli ki, bu vahim hakkaniyet eksikliğini editörler de sorgulamamış.
Bu haliyle, bırakalım manşete çekilmesini, haberlerin gazetenin hiçbir sayfasına girmemesi gerekirdi.
Muhabir, haber için yola koyulurken peşin hükümle, sabit fikirle hareket etmez. Habere giden yolda verileri kontrol eder, sorgular, yüzleştirir ve adil olarak haberine anlaşılacak şekilde yansıtır. Muhabir gerçeğin izindedir, tek taraflı ve yanıtsız kalan iddiaların, suçlamaların değil.
Adil olmayan bir muhabir, haklı bile olsa, sırf bu yüzden haksız duruma düşebilir. Güvenilirliği zedelenir.
Peki, HEMA'nın itirazları? Ruhsat, zemin etüdü ve radar izni ile ilgili gördüğüm belgeler bana inandırıcı geliyor. Ama bilemem. Ben imar işleri uzmanı değilim, bir SABAH okuruyum. İyi, eksiksiz gazetecilik isterim. Baktığım haberde, hele böyle bir haberde, adalet ve hakkaniyet ararım.
Bu gazetenin bana dört başı mamur, kusursuz haber vermesini beklerim.