Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

'Herkes haddini bilecek' öfkesi

SON zamanlarda pek az başlık, 23 Nisan Pazar günü Spor sayfalarında yer alan Herkes Haddini Bilecek başlığı kadar tepki çekti.
Konu, ezeli FB-GS çekişmesiyle ilgili.
Yüzlerce okur, çoğu hayli sert ifadeler içeren yazılarla bu başlığı eleştirdi, kınadı, yanlış buldu.
İki örnek...
Bertuğ Tabanlı, ölçülü üslubuyla şöyle yazmış: "Başlığa bir anlam veremedim. Sabah gazetesini ben, Türkiye'nin en büyük, yaygın 3 gazetesinden biri olarak bilirdim; Fenerbahçe spor kulübü özel yayın kuruluşu olarak değil. Ortada Galatasaraylı Sabah okurlarına yapılmış çok büyük bir terbiyesizlik vardır. İlgili kişinin bu bağlamda Galatasaraylı Sabah okurlarından özür dilemesi doğru olacaktır (veya Sabah gazetesinde değil; FB özel yayın organlarında görev alması da bir çözüm olabilir)..."
Çetin Çevik'in notu da şöyle: "Manşet, herkesin okuduğu bir gazeteden çok Fenerbahçe yayın organına yakışacak bir manşettir. Ben de sizin bir okurunuz ve müşteriniz olarak diyorum ki, 'Herkes Haddini Bilecek'.. Özellikle de hizmet ve mal satan, bu yaptığı işin karşılığında kazandığı para ile yaşamını sürdüren kişi ve kurumlar normal vatandaştan ve fanatiklerden daha fazla haddini bilecek. Bundan sonra gazetenizi satın alıp okumayacağımı bilmenizi istedim. ( Hürriyet ile büyüyen birisi olarak Hürriyet'ten de benzer sebeple vazgeçmiştim..) Tarafsız olmayı ve birilerini sevindireyim derken başkalarını rencide etmemeyi öğrenebildiğiniz zaman Büyük Gazete olmaktan bahsedebilirsiniz.." Tepkilere Sabah yazarı Hıncal Uluç da katıldı ve Spor Servisi Müdürü Serdar Çelikler'i sert bir dille eleştirdi.
Genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı da başlığı beğenmediğini okurlarla paylaştı.
Söz Serdar Çelikler'in:
"Çoğu taraftar maçları TV'den; en azından özetlerden seyrediyor. Biz de ertesi gün konuşulacak başlık atmak için çalışıyoruz. Süper Fener, Müthiş Cimbom gibi klasikler, açıkçası bizi de yormaz. O zaman kimse tepki göstermez ama kimse de konuşmaz. Fark yaratmak için risk alıyoruz. G.Saray'ın F.Bahçe'yi 5-1 yendiği kupa finali maçının başlığı da "Tesadüf Değil Söke Söke" olmuştu. O zaman da Fenerbahçelilerin tepkileri gelmişti. İnönü Stadı'nda bir taraftarın öldürüldüğü günün manşeti nedeniyle de bu köşeye konuk olduk.
Söz konusu başlık yıllardır bilinen bir pankarta atıftır. Tepkiler ise "Siz G.Saray'a nasıl had bildirirsiniz" şeklinde... Türk Dil Kurumu Sözlüğü'ne bakalım: 1- Haddini Bilmek: Kendi yeteneğini olduğundan üstün görmemek. 2- Haddini Bildirmek: Sert bir karşılıkla uslandırmak, yola getirmek. Başlığımız sadece o maç için- galip takımın mağlup takımdan üstün olduğunu belirten cümleydi. Ancak 2. cümleyi kastettiğimiz şeklinde yorumlandı. Kimseyi rencide etmek, ya da bir takıma düşman olmak gibi bir lüksümüzün olmadığının altını çizelim. "
Çelikler, gönderdiği savunmasında,hatalı davranılmadığında ısrarlı.
Bu köşede hep söyledim:
Yorumlu ("tavırlı") başlıklar her zaman olmasa da pek çok kez büyük problemler yaratıyor.
Neden?
Çünkü bu gazete filanca partinin, falanca takımın, filan şehrin, falan dinin veya etnik kökenin gazetesi değil. Tüm Türkiye'nin, hatta dünyanın gazetesi.
Sabah'ı geniş kitleler okuyor. Bu kitle, beğenileriyle, oy rengiyle, hayat tarzıyla, dünyaya bakışıyla, yandaşlıkları ve karşıtlıklarıyla farklılıkları içinde barındıran bir kitle. O zaman, okurların hassasiyetlerine gösterilecek özen ve saygı ayrı bir anlam kazanıyor.
Bu alanda "risk" bir "lüks"; gazeteye zarar verebilecek bir kumar. Ucunda 'okur kaybı' var.
Her okur, "bu gazete ne olursa olsun adildir, haksızlık etmez" demeye devam etmelidir. Başlıklarda "tavır" ne kısa vadede, ne de uzun vadede yarar sağlar.
Ombudsmanın FB'li olması da bu gerçeği değiştirmez(!)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA