Gazete, kendi muhabir ve editörlerinin çabasıyla üretilmeyen, başka bir yayın organına atfen verdiği haber doğru çıkmazsa bunun için özür dilemeli mi?
Bir tür 'düzeltme' yayımlamalı mı?
6 Eylül tarihli bir sürmanşet haber nedeniyle bu soruyu sordurtan eleştiriler gönderen okurlar var.
O günkü başlık, Tarihi İfşaat şeklindeydi.
Yeni Aktüel dergisinin günler öncesinden "dünyayı sarsacak" ilanlarıyla duyurduğu haber, şu iddiayı gündeme taşımıştı: Eski Ermeni Patriği Kalustyan, eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan'la kardeşti!
Bu bilgileri dergiye veren esas kaynak, Almanya Ermeni Cemaati Başpiskoposu Karekin Bekçiyan'dı.
Dergide ayrıntılarla işlenen haber, Sabah'ta da geniş yer bulmuştu.
Ancak, birkaç gün sonra, bu haberdeki temel iddianın doğru olmadığı anlaşıldı.
Kalustyan'ın annesinin sonradan Müslüman olduğu doğruydu, ama Lütfi Doğan adında bir oğlu yoktu, olmamıştı. Bu bilgileri AA'ya, Kalustyan'ın Yozgat'ta İğdeli köyünde oturan yeğeni sonradan vermişti.
Bunun üzerine Yeni Aktüel Dergisi Yayın Direktörü Alper Görmüş, mesleki açıdan doğru ve alışılmadık bir adım atarak ve özür dileyerek istifa etti.
Görmüş'ün de vurguladığı gibi "bir iddiayı doğrulatmak için yapılabilecek her şeyi yapmadan iddiayı haberleştirmek" ilkesi ihlal edilmişti.
Bu çok önemli bir ilke. Meslekteki hastalıkların anası bunun ihlalinde saklı.
Hatırlayacaksınız, bu satırların yazarı, önceki gazetesinde buna benzer bir "tek kaynak iddiasına dayalı" haber doğru çıkmayınca işi gereği düzeltmeye çalışmış, özür dileneceği yerde, görevinden olmuştu.
Neyse, gelelim okurların patrik haberiyle ilgili sorgulamasına...
6 Eylül tarihli Sabah'ta "müthiş habercilik" diye duyurulan ve tam da istifa nedeni olan "tarihi ifşaat" başlığıyla çıkan haber, bu gazetenin okurlarını da yanılttı mı?
Cevabı evet.
Peki, ne yapmalı?
Büyük gazetelerin arada sırada iç ve - özellikle- dış basına atfen verdiği haberler "sorunlu" çıkabiliyor.
Bu haberleri haklı olarak önemseyip okura aktarıyorsak, "sorunlu" çıktıkları zaman da gecikmeden onlara duyurmak boynumuzun borcu.
Bir editörün istifasına yol açacak kadar önemli bir "hata" söz konusu.
Öncelikli olan, Görmüş'ün istifasının ve nedeninin Sabah'ta haber olarak yer almasıydı. Böylelikle 'düzeltme' görevi de yerine getirilirdi.
Bu olmasa da, Diyanet İşleri eski Başkanı Lütfi Doğan'ın düzeltmesine yer verilmesi olumlu bir adım oldu.
Gazeteler tarihin ilk "taslakları"dır.
Benzer durumlarda tarihe doğru not düşme refleksi büyük önem taşıyor.