Bunlar da bizim dünyamızda yaşamanın ikilemleriymiş.
"Turgut Özal Türkiye'yi değiştirmek için hangi reformları yaptı" konulu araştırmalar yapmak yerine "Turgut Özal'ı kimler zehirleyip öldürdü" sorusu üzerinde yoğunlaşmamız daha doğruymuş.
Meğer gereken adımlar atılmadan "Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak" hedefi sadece lafta kalırmış.
Tarihi ve coğrafyayı değiştirmek mümkün olmadığına göre, toplumlar değiştirebilecekleri şeyleri değiştiremedikleri takdirde, tarih ve coğrafya onları tekrarlara mahkûm edermiş...
Bunları yaşayarak öğrenmiyor muyuz?
Şu Adli Tıp resmi raporu artık açıklansa da "Özal öldü mü yoksa öldürüldü mü" sorusunun kesin cevabını artık bilsek...
Ama biliyoruz ki ölmeden önce de, Turgut Özal öldürülmek istenmişti.
Geriye dönüş
1988'deki suikast girişiminin perde arkası gerçeklerini de tam olarak biliyor muyuz ki?
Ama bilmekten öteye yaşayarak öğrendiğimiz gerçekler ortada.
Özal Türkiye'yi askeri rejimden alıp, sivil demokrasiye taşıdı.
Kökten devletçi ekonomiyi serbest ve rekabetçi pazar modeline taşıdı ve dünya rekabetine açtı.
Bunlar birer devrimdi.
Peki, karşı-devrim ne zaman geldi?
Yani sivil demokrasiden askeri vesayet dönemine ne zaman geri döndük.
Veya döviz kurlarını arz ve talep belirlerken yeniden sabit kur sitemine ne zaman döndük?
Oligarşik sermaye
Başı örtülülere ne zaman yeniden suçlu gözüyle baktı devlet?
Kendilerini Türkiye'nin aristokratları olarak gören koruma duvarlarının beslediği oligarşik sermaye, ne zaman "Anadolu Kaplanları"nı kara listelere aldırabildi?
Bütün bu soruların cevabı "28 Şubat post-modern darbesi"ni işaret etmiyor mu?
Özal'ın en önemli atılımlarından biri "Organize Sanayi Bölgeleri" üzerinden Anadolu'nun zanaatkârını sanayici, esnafını da tüccar yapmak değil miydi?
Ve 28 Şubat'ın toplum mühendisleri Anadolu girişimcilerini "İslamcı sermaye" diye niteleyip, onları yok etmeyi amaçlamadılar mı?
Eğer Özal zehirlenerek öldürüldüyse, acaba onu kimler öldürmek istemiş olabilir ki?
"Özal'sız Türkiye"nin mutlu kesimleri kimlerdi acaba?
Hangi kesimler?
Dünyanın en kalitesiz sanayi ürünlerini Türk tüketicisine dünyanın en pahalı fiyatları ile satan içe dönük ekonomi bağımlıları mı?
ANAP'ın dört eğiliminden üçünü yok edip, bu partiyi darbeye destekçi kılanlar mı?
Çağdaşlaşmayı dünya rekabetine açılmak yerine Beethoven senfonilerinde arayanlar mı?
Adli Tıp raporunda "Özal zehirlenmedi" sonucu çıkarsa, tabii ki bu bizi sevindirecektir.
Ama biliyoruz ki Özal'ın ölüm haberinin mutlu ettiği kesimler vardır Türkiye'de...