KURULUŞUNUN 10'uncu yıldönümünü kutlayan NTV için en özlü değerlendirmeyi yapan Gani Müjde'nin sözlerini, dünkü Milliyet'te Meral Tamer de alıntılamıştı:
-NTV, seyretmek kadar içinde olmanın da keyif verdiği bir yer.
Yıllardır NTV'de programlara katılıyorum. Emre Kongar'la birlikte yaptığımız "Yorum Farkı" da 2'nci yılına girdi.
Şunu kesinlikle söylemeliyim ki, çalışanına da, konuklarına da, izleyicisine de böyle özen gösteren bir yayın kuruluşunun varlığı, gerçekten kıvanç veriyor insana. "Kurumsallaşma"ya medyada örnek oluyor.
NTV'nin haber merkezini, program bölümlerini gezerken, bilgisayar ekranlarının karşısında, montaj masalarında harıl harıl çalışan insanlar görüyorsunuz. Burada "Kim kimin ayağını kaydıracak" türü muhabbetlere rastlamak imkansız gibi. Çünkü iş güvencesi de, sosyal güvenlik de, en derin anlamı ile var.
"Dışarıdan" program yapanlar, müthiş bir destek alıyorlar "İçeridekiler"den. Çünkü tek amaç, mükemmeliyeti yakalamak. Her şey saat gibi işliyor.
Herkes "Patron"un Ferit Şahenk olduğunu biliyor. Ama herkes kendisi patronmuş gibi davranıyor. NTV çalışan herkesin sahip çıktığı bir yayın kurumu. NTV'cilerin ağabeyi Erman Yerdelen'e de, üst yönetimdeki Cem Aydın, Görkem Yaşayan, Ömer Özgüner gibi isimlere de bir sorunun yansıtıldığı anda, bunun hiç bekletilmeden çözümleneceğini herkes biliyor. Çalışanlarla yönetim arasında duvarlar da, cam tavanlar da yok.
Bu gözlemlerimin ışığında ben de NTV'nin 10'uncu yılını kutluyorum.