MERKEZ Bankası Başkanı adayının Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilmesi olayını tabii ki herkes kendi açısından değerlendiriyor. Örneğin TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı da "Eski başkan yerinde kalsa olmaz mıydı" demiş Sabah yazarlarına.
Dün Rauf Tamer de Bugün'deki köşesinde şu yorumu getirmişti Sezer'in vetosuna:
- Faizsiz bankacılıktaki başarısı, Adnan Büyükdeniz için bir kabahat oldu. Peki, boşuna mı iktisat okudu? Boşuna mı kariyer yaptı? Bu zat, faizsiz bankacılıktan başka bir şey bilmez mi? Siz, ille de bir faiz uzmanı arıyorsanız, buyurun size Banker Kastelli.. Faiz üstadıdır. Onu da beğenmiyorsanız, Şakir Süter gibi ben de size bir emekli paşa tavsiye ederim. Favorim Koman Paşa'dır.
Yeni Şafak'ta ise Resul Tosun, o zamanki Cumhurbaşkanı Özal'ın bir vetosuna karşı, Ahmet Necdet Sezer'in de altında imzası bulunan 1992/37 esas sayılı 1993/18 karar sayılı Anayasa Mahkemesi'nin şu kararını hatırlatmıştı:
- Bugünün parlamenter sisteminde yürütme sorumluluğu hükümettedir. Bunun sonucu olarak da günümüzde devlet başkanının bir kararının başbakan veya ilgili bakan tarafından imzalanmasından çok aslında başbakan ve ilgili bakanlar tarafından alınan bir kararın devlet başkanınca imzalanarak biçimsel olarak tamamlanması söz konusudur. Bu nedenle de sorumluluğunu hükümetin taşıdığı kararnameler hakkında cumhurbaşkanının uyarı ve tavsiyede bulunmaktan öte direnmesi sistemin özelliğine ters düşer. (...) Cumhurbaşkanına tanınan bütün bu yetkilere karşın sistem özde parlamenter demokrasi olduğundan ve sorumluluk da hükümette bulunduğundan anayasaya ve yasalara aykırı olmadıkça cumhurbaşkanının bakanlar kurulu işlemlerini siyasal yerindelik yönünden denetlemeyip imzalamak zorunda olduğu açıktır."