ÖNCE bir Danimarka gazetesinin, arkasından da Fransız ve Alman gazetelerinin Peygamberimiz Hz. Muhammed'in karikatürünü basmaları, Batı'da "Basın özgürlüğü" nün sınırlarını tartışmaya açtı.
BBC'nin internet sitesinde bu konu okurların yorumlarına açıldı mesela. Siteye gelen mesajların, üç ana grupta toplanabileceğini söyleyebilirim.
Birinci grup, bu karikatüre tepki gösteren Müslümanlara ve İslam ülkelerine tepkili. Bunlar "Basın özgürdür. Basın yayınlarının içeriğine kendisi karar verir. Kimse dinsel veya siyasal içerikli öfkelerle, basını yönlendirip, baskı altına almaya çalışamaz" diyor.
İkinci grup "Basın özgürdür.
Ama bu özgürlüğünü, inanç sahiplerinin kutsal olarak kabul ettiği değerlere tecavüz etmek ve farklı kültürler arasında nefreti körüklemek için kullanamaz" demekte.
Üçüncü grup ise, "Kutsal kabul edilen inançlar ve değerleri yok saymakla basın özgürlüğünün ilgisi yoktur. Müslümanların peygamberinin karikatürünü basmak da, Hz. Meryem'in karikatürünü yapmak da, Yahudi Soykırımı'nı yok saymak da, yobazlıktır. Özgürlüğün kullanılması değildir" demekte.
Oregon'dan (ABD) yazan ve adı Özgür olan bir kişi ise, bence en doğru mesajı göndermişti. Özetle "Dünyadaki farklı inançlar arasında köprüler kurulmaya çalışılırken, İslam inancına sahip insanlara yönelik bu mütecaviz davranış, inanılmaz ölçüdeki bir sorumsuzluğun ve umursamazlığın göstergesidir" deniliyordu Özgür imzalı mesajda.