KAFALAR iyice karıştı. Birileri "Ya Emine Erdoğan başını açsın ya da Tayyip Erdoğan eşini boşasın" benzeri yaveler yazıyordu. Şimdi de başka birileri "Ya Beyza Zapsu başını kapasın ya da Cüneyd Zapsu eşini boşasın" yavelerini seslendiriyor.
Nasreddin Hoca cenaze alayında tabutun yanında yürürken, öldüğü sanılan kişi tabutun kapağını aralayıp, Hoca'ya yalvarmaya başlamış:
- Bir baygınlık geçirdim beni öldü sandılar. Yıkadılar, duamı ettiler. Şimdi bunlar beni diri diri gömecek. Hocam durdur şu cemaati Allah aşkına!
Nasreddin Hoca şöyle bir etrafa bakmış. Çaresizlik içinde ellerini iki yana açıp, cevap vermiş:
- Kardeşim. Ben bu kadar kalabalık cemaate laf anlatamam.
Sana Allah rahmet eylesin!
Dün de Hürriyet'te Ertuğrul Özkök, Kayseri'deki zanaatkarların nasıl sanayici olduklarını irdelerken "İslami Kalvinizm" kavramını ortaya atıp, şöyle yazmıştı:
- Gerek ekonomik alandaki yaygınlığı, gerek dünyada bıraktığı izler açısından bakarsanız, bana göre "Kalvinist Müslüman" hareketin lideri Fethullah Gülen'dir.
Bilemiyorum.. Turgut Özal bilinçli şekilde "Organize Sanayi Bölgeleri"ni teşvik etmeseydi, konvertibilite ve daha sonra Gümrük Birliği olmasaydı, Fransız reformist teolog Jean Calvin'in (1509-64) kendisi gelse acaba "Anadolu Kaplanları"nı ortaya çıkartabilir miydi.
Kayseri'den ilgi çekici bir hikayeyi de "Forbes"de Burcu Bulut'un incelemehaberinden aktarayım. Şu anda 26 ülkeye güneş enerjisin panelleri ihraç eden Kayserili Ezinç ailesi, "Güneş enerjisinden ısıtılan su ile abdest alınabilir" fetvasını Kayseri Müftüsü'nden aldıktan sonra, iç pazarda yer bulabilmişler.