İnsanların muhbirliği veya müzevirliği fazla yadırganmıyor. Dün Milliyet'te Sina Koloğlu, amcası Orhan Koloğlu'nun yaptığı ve Gazeteciler Cemiyeti yayın organında yer alan "Yazılı basında hain arayışı" konulu araştırmayı nakletmişti. Buna göre 2003'te "Hain" i başlığa çıkaran yazı sayısı 57'yken, bu sayı 2004'te 105'e, 2005'te 224'e ulaşmış.
İhanetle suçlanılanlar ise çeşitli mesleklerden. Mesela biri "Sporda başımıza ne geldiyse ihanetin sonucunda gelmiştir. Atatürk ' Ben sporcunun zeki, çevik ve de ahlaklısını severim' demişti, buna ihanet ettiler" diye bile yazmış.
Hayvanların muhbirliği ise, genellikle papağanlarda görülür. Dün İngiliz gazetelerinden aktarılan bir haber vardı internette. Buna göre Ziggy adında bir papağan, sahibesi olan Suzy adındaki genç kadını, sevgilisine "Seni bu kadın aldatıyor" diye ihbar etmiş. Nasıl yapmış bunu? Sahibesinin erkek arkadaşının adı Chris olduğu halde, ne zaman "Gary" adını duysa çığlıklar atmaya, "Gary seni seviyorum" diye bağırmaya başlamış. Sonunda Chris, bir gün eve gelince Suzy ile Gary'yi halvet olmuş vaziyette yakalamış ve papağanın ne demek istediğini anlamış.
Ama bazen papağanlar da bu duruma düşmez mi? Temel İstanbul'da görüp beğendiği papağanın yumurtalarını satın alıp, Trabzon'da kuluçkaya yatırmış. Zamanı gelince yumurtaların birinden serçe, birinden karga, birinden güvercin çıkmış. Atlayıp uçağa İstanbul'a gelmiş ve papağanın bulunduğu dükkana gitmiş. Papağan onu görünce "Hoş geldin akılsız adam" demiş. Temel de papağana "Ben akılsızsam sen de fahişesin" diye cevap vermiş.