Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, senede bir gün, çocuklarımızın ne düşündüğünü de, televizyon röportajları ile anlıyoruz.
Artık biliyoruz. Çocuk bilinci, "Tabula Rasa"dır. Yani "Beyaz Sayfa" gibidir. Ona önce ailesi, sonra çevresi ve nihayet eğitimi, bilgi ve bilinç yükler.
Bu bilgiler, alt belleğine yerleşir. Temel kültürü ve kişiliği oluşur.
Eğer devlet ve toplum o anda faşist veya komünist bir totaliter yapı içindeyse, ileride, farklı düşünenleri hain gören bir kişi çıkar ortaya.
Fanatik dinciler, fanatik milliyetçiler, yabancı düşmanları böyle yetiştirilir.
Zaman ve şartlar ne kadar değişse de, bireylerin alt belleğindeki bilgiler, zırt pırt çıkıverir ortaya.
Bizim yetiştirilme ve eğitim ortamımızda da, tartışılması gerekli öğeler, bu açıdan oldukça fazla.
İdeolojik bir tarih eğitimi verildiği, sık sık gündeme gelmez mi örneğin?
Osmanlı İmparatorluğu'nun iyi padişahlarla yükselip, kötü padişahlarla çöktüğünü düşündürmez mi "Müfredat" programları?
Hemen hepimiz Fatih'in veya Kanuni'nin torunları olduğumuzu söyleriz de, kimse Deli İbrahim'in de torunu olduğunu akla getirmez mesela.
Önceki gün bir kanalda, 23 Nisan çocuklarından birine, Kıbrıs ve Annan Planı hakkındaki düşüncesi soruldu.
O çocuk, hemen şu cevabı verdi: - Türk, aldığı toprağı, geri vermez!
Demek, öyle öğretmişlerdi ona siyasi tarihi.
Bir arkadaşım var. Eski bir TRT'ci. 1960'larda askere gitmişti. Bir atış tatbikatı sırasında, yedeksubay arkadaşları ve okul komutanı ile, tatbikatı gerçekleştirirken, rahmetli Genelkurmay Başkanı Org. Cemal Tural, teftişe gelmiş.
Bizim arkadaşlar, boynunda dürbünü, okul komutanının arkasında, hazır olda bekliyor.
Org. Tural, karşıda bombalanan tepelere bakarken, bizim arkadaşa dönmüş.
- Dürbününü ver, demiş.
Arkadaş tam verecekken, okul komutanı, eliyle telaşlı bir takım işaretler yapmış.
Arkadaş şaşırmış... Anlamamış işaretleri.
Cemal Tural'a dönmüş, - Dürbünümü vermem komutanım, demiş.
Org. Tural şaşkın, sormuş - Neden vermezsin dürbününü? Bizim arkadaş ne desin? - Türk, dürbününü vermez, demiş. Sertliği ile tanınan rahmetli Tural, bu cevaba hem şaşırmış, hem gülmüş.
Sonra anlaşılmış ki, okul komutanı işaretlerle bizim arkadaşı uyarıp, "Dürbünün ayarını nasıl yapıp, vereyim" diye sormasını söylemek istiyormuş.
Söylemek istediğimiz şu...
Okulda ve çocukluğunuzda ne tür bir eğitim alırsanız alın, yaşınız ve bilinciniz geliştikçe, kendi çabanızla mutlaka ek bilgiler edinmeniz şarttır.
En önemlisi de, bu bilgileri gerçeklerle karşılaştırıp, sentez yapabilmelisiniz.
De Bono ne diyor? - Bütün mevcut bilgiler, kitaplarda vardır. Üniversitelerin kitaplıklardan farkı, mevcut bilgileri tartış- tırıp, speküle ettirebilmektir.
Tamam... Bu klişeleri hepimiz biliyoruz...
- Türk savaş meydanında kazanıp, müzakere masasında kaybeder!.
- Türk'ün Türkten başka dostu yoktur"
Yapmamız gereken, bu klişelerle gerçekleri karşılaştırabilmektir sadece.