"Bazen bir tekerlek dönüyor kafamda. Ben kendim döndürüyorum o tekerleği kafamda. Nasıl desem böyle... Bir tekerlek kuruyorum aklımda. Onu hayalimde döndürmeye başlıyorum. Sonra gözlerimi açıyorum, dursun diye... Durmuyor, durmadan dönüyor."
Böyle anlatıyor Cemal.
Aynı şey bazen bize de olur, değil mi? Ama Cemal gibi dile getirmekten kaçarız, içimizden bile söylemekten korkarız.
Bir bakarsın, delilik dedikleri şeydir o tekerlek. Bir bakarsın, delilikten beter bir can sıkıntısı.
Bir bakarsın, endişedir, kuşkudur, korkudur. İyi başlar belki, baş döndürür ilk başta ama durduramazsan, sonu kötüdür, hatta kötülük!
Cemal kim mi?
Cemal, bir film kahramanı.
Onur Ünlü'nün son filmi "Sen Aydınlatırsın Geceyi"nin kahramanı.
Siz sever misiniz, bilmem. Bundan hiç emin olamam. Ama ben çok sevdim filmi.
Filmin sonunda içimin öyle buruk ve buruşuk, zihnimin öyle "saçma sapan" kalıvermesinden bildim sevdiğimi!
***
Mizahla alayı ve aşağılamayı; nükteyle "laf geçirme"yi çoktandır birbirine karıştırmış bir ortamda
Onur Ünlü'nün filmlerinin, dizilerinin benim için ayrı bir yeri var.
İnsanca ve
içimiz acıyarak gülmeyi onun yapıtları yoluyla yeniden öğreniyoruz.
Anlıyoruz ki, yaralarla alay etmeden, düşene vurmadan gülmek mümkünmüş.
Belki bundan
Shakespeare'in Romeo ve Jülyet"indeki o sözü çok seviyor Onur Ünlü:
"Yarayla alay eder, yaralanmamış olan."
***
Önce şunu vurgulayayım: "
Sen Aydınlatırsın Geceyi" dili ve anlattıkları bakımından güle oynaya gidilecek
"aile" filmi değil
. Sonra
filmin normal sinemalarda gösterime çıkmayacağını; üniversite gösterimleri ve özel salonlarda seyirciyle buluşmaya başladığını belirteyim.
Türkiye'de sinema biletlerinin yüzde yetmişi
avm salonlarında satılıyor. Ama bu türden filmleri ya o salonlara almıyorlar ya da sadece dört salona koyup bir haftada kaldırıyorlar. Öyle bir tekelleşme!
Ünlü'nün tepesi atmış!
Yeni bir düzen kuruluncaya kadar filmi o salonlarda yer almayacak.
***
Bütünden kopartılarak ayrı ayrı değerlendirilecek, hatta tekrar tekrar izlenecek çok sahne var filmde.
Ancak son bir not olarak...
"Sen Aydınlatırsın Geceyi"de bir sahne var ki, gördüğüm
en çarpıcı, en güzel, en uçuk evlenme teklifi anını resmediyor! Şimdilerde pek moda olan acayip sürprizli tekliflerle kahredici biçimde dalga geçiyor sanki.
Belki şöyle bir iması da var filmin: Günümüzde ancak bu "
kafa"yla evlilik teklif edilir ve bu teklif kabul edilir.
Anlatıp tadını kaçırmayayım, meraklısı filmi izlesin.